-
iç göbek : isim, bitki bilimi Çiçeklerin dişi organında yumurtacık ile kabuğu arasındaki bağ
-
göbek havası : isim Sanat değeri olmayan, hafif, eğlenmek amacıyla çalınan veya söylenen oyun havaları
-
göbek odunu : isim Ağaç gövdesinin diğer bölümlerine göre farklı özellik gösteren iç odun bölümü
-
hanımgöbeği : isim Bir tür hamur tatlısı
-
kadıngöbeği : isim Kızartılarak yapılan, ortası çukurca, bir tür yumurtalı hamur tatlısı
-
koyungöbeği : isim, bitki bilimi Koyun mantarı
-
kuzugöbeği : isim, bitki bilimi Çam ormanlarında, yol ve akarsu kenarlarında, meşe, akçaağaç, kayın gibi yaprak döken ağaçların altında, kireçli, kumlu topraklarda tek tek veya gruplar hâlinde yetişen, şapkası kalın ve etli, yenen, değerli bir tür mantar (Agaricus cam
-
göbek adı : isim Yeni doğan çocuğun göbeği kesilirken konulan ad"Turgut'un göbek adı Mehmet'tir."
-
göbek bağı : isim Yeni doğan çocuğun göbeği kesildikten sonra kan gelmemesi için geri kalan damar örgüsüne bağladıkları bağ
-
göbek dansı : isim Genellikle göbek ve kalça sallamak veya kıvırmakla yapılan dans
-
göbek otu : isim, bitki bilimi Yaprakları etli, otsu bir bitki (Umbilicus pendulinus)
-
göbek taşı : isim Hamamlarda, terlemek için üzerine uzanılan ve alttan ısıtılan geniş mermer seki"Maşatlığın ince bir yosun tabakasıyla örtülü mermerleri güneşle kızıyor, tatlı bir göbek taşı sıcaklığı alıyordu." - R. N. Güntekin
-
yedi göbek : isim Bir soyun bilinen en büyüğü
-
göbek atmak : karnını hareket ettirerek oynamak"Düğmeleri birer birer açtı göbeğine dek." - Z. Selimoğlu
-
göbek bağlamak (veya salıvermek) : şişmanlayarak karnı büyümek, göbeklenmek"Düğmeleri birer birer açtı göbeğine dek." - Z. Selimoğlu
-
göbek çalkamak (veya çalkalamak) : göbeğini sağa sola hareket ettirerek oynamak"Düğmeleri birer birer açtı göbeğine dek." - Z. Selimoğlu
-
göbeği çıkmak : şişmanlamak"Düğmeleri birer birer açtı göbeğine dek." - Z. Selimoğlu
-
göbeği biriyle bağlı (veya beraber kesilmiş) : her zaman birlikte bulunan, birbirinden ayrılmayan kimseler için kullanılan bir söz"Düğmeleri birer birer açtı göbeğine dek." - Z. Selimoğlu
-
göbeği çatlamak : birçok güçlüğü yenmek için çok uğraşmak"Düğmeleri birer birer açtı göbeğine dek." - Z. Selimoğlu
-
göbeği düşmek : göbek deliğinin kapanmamasından fıtık oluşmak"Düğmeleri birer birer açtı göbeğine dek." - Z. Selimoğlu
-
göbeği sokakta kesilmiş : evde durmayıp hep sokaklarda gezen, sürtük"Düğmeleri birer birer açtı göbeğine dek." - Z. Selimoğlu
-
göbeğini eritmek : zayıflamak"Düğmeleri birer birer açtı göbeğine dek." - Z. Selimoğlu
-
göbeğini kesmek : çocuğun göbeğiyle etene arasındaki damar örgüsünü kesmek"Düğmeleri birer birer açtı göbeğine dek." - Z. Selimoğlu