-
fırtına atlatmak : güç durumdan kurtulmak"İnce, uzun sapının, çok ağır başını, o kadar yüksekte taşıyabilmesi, fırtınalarda kırılmaması, içindeki aşktandır." - H. S. Tanrıöver
-
fırtına çıkmak : sert rüzgâr esmeye başlamak"İnce, uzun sapının, çok ağır başını, o kadar yüksekte taşıyabilmesi, fırtınalarda kırılmaması, içindeki aşktandır." - H. S. Tanrıöver
-
fırtına gibi : hızla, birdenbire"İnce, uzun sapının, çok ağır başını, o kadar yüksekte taşıyabilmesi, fırtınalarda kırılmaması, içindeki aşktandır." - H. S. Tanrıöver
-
fırtına kopmak (veya patlamak) : şiddetli fırtına çıkmak"İnce, uzun sapının, çok ağır başını, o kadar yüksekte taşıyabilmesi, fırtınalarda kırılmaması, içindeki aşktandır." - H. S. Tanrıöver