- sevk
isim Gönderme, götürme"Sevk gününü, raporun ismini, uğrayacağı limanları yazdım." - R. H. Karay
- Tat
isim Canlıların besinlerdeki uçucu olmayan bileşikleri damak, boğaz ve dil yüzeyindeki mukoza noktaları aracılığıyla algıladığı duyum
- keyif
isim Vücut esenliği, sağlık"Keyfiniz nasıl?"
- lezzetli
sıfat Tadı güzel"Bizim yazıcı için bundan daha iyi, bundan daha lezzetli bir ilaç olamaz." - A. Rasim
- heves
isim İstek, eğilim, arzu, şevk"İşin doğrusu birbirimizin özel yaşamını öğrenmeye ne vaktimiz olurdu ne de hevesimiz." - R. Mağden
- tutku
isim İrade ve yargıları aşan güçlü bir coşku, ihtiras"Her yeni şiir derinlerdeki içgüdülerin, tutkuların yeni biçimlerde verilişidir." - B. Necatigil
- zevk
isim Hoşa giden veya çekici bir şeyin elde edilmesinden, düşünülmesinden doğan hoş duygu, haz"İçtik bu nadir içkiyi yıllarca kanmadık / Bir böyle zevke tek bir ömür yetmiyor yazık" - Y. K. Beyatlı
- heyecanlı
sıfat Çabuk, kolay heyecanlanan, müteheyyiç"Herkes tedirgin, kuruntulu ve heyecanlı idi." - T. Buğra
- merak
isim Bir şeyi anlamak veya öğrenmek için duyulan istek"Biraz sonra yine bazı sesler işittim / Merak ile merdivenin başına gittim" - E. B. Koryürek
- haz
isim Hoşa giden duygulanma, hoşlanma, zevk"Dört sene evvel kaybettiği karısı Emine Hanım'ın vefatıyla bütün sevgisini, ümidini, hazzını, şefkatini oğluna vermişti." - A. H. Çelebi
- lezzet
isim Ağız yoluyla alınan tat"Tekrar odaya dönse bu kaynağın suyunda umduğu lezzeti tekrar bulabilecek miydi?" - Y. K. Karaosmanoğlu
- hoşlanma
isim Hoşlanmak işi"Paraca cömert davranması yeterdi, kadınların hoşlanması için." - N. Cumalı
- tat, lezzet, çeşni, zevk, hoşlanma
- çeşni veren şey