- sonunda
zarf En son zamanda, nihayetinde"Akşama kadar düşünüp sonunda bir çare buldu." - İ. O. Anar
- daha
zarf Henüz"Anne leylek, bir serseri kurşunla daha o sabah ölmüştü." - İ. O. Anar
- hala
isim Babanın kız kardeşi, bibi
- nihayet
isim Son"Ben nihayete doğru yanımdaki çocuğu dürterek kalktım." - Ö. Seyfettin
- bile
bağlaç Da, de, dahi"Dayak yemedim, azar bile işitmedim." - A. Kutlu
- hatta
bağlaç Bile, hem de"Bunlar çok sağlam hatta en sağlam devlet eshamından sayılır." - E. E. Talu
- ancak
zarf "Yalnızca" anlamında, sınırlama bildiren bir söz, bir"Hasan, bu sefer kendisine ancak seyyar tuluatçıların arasında bir yer bulabildi." - O. C. Kaygılı
- dahi
bağlaç Da, de"Ben dahi başka bir diyara gitmek için izin talep ederim." - A. Kabaklı
- yine
zarf Yeniden, bir daha, tekrar, gene"Yine beni unuttu, ağaçlıklar arasına yürüdü." - A. Kabaklı
- de
Türk alfabesinin beşinci harfinin adı, okunuşu
- fakat
bağlaç Ancak, ama, lakin"El fenerim de çantanın üstündeymiş sözde fakat göremiyorum." - A. Ağaoğlu
- evvelce
zarf Önceden, eskiden"Evvelce nazirsiz güzel olması lazım gelen yüzü artık buruşmuş." - R. E. Ünaydın
- şimdi
zarf Şu anda, içinde bulunduğumuz zamanda"Şimdi daha bahtiyar bir haberi sevgili bir sesten bizzat duymaya imkân buluyoruz." - A. Ş. Hisar
- henüz
zarf Az önce, daha şimdi, yeni"Memleketten henüz dönmüş, avlunun duvar dibinden yine mutfağa doğru yürüyordum." - Y. K. Karaosmanoğlu
- aksine
zarf Tersine"Dikkatle dinlemiyordu bu haberleri. Aksine gittikçe artan bir güvensizlik duyuyordu söylenen sözlere." - N. Cumalı
- âmâ
sıfat Görme engelli
- lakin
bağlaç Ama"Halis bir şiir fena okunabilir lakin sahte bir şiir iyi okunamaz." - Y. K. Beyatlı
- şimdiden
zarf İçinde bulunduğumuz zamandan başlayarak"Görülüyor ki atom harbi tehlikesi şimdiden tesirini göstermeye başlamıştır." - N. Hikmet
- gene de
öyle olduğu hâlde, rağmen"Gene göğün gözleri bir gün yaşarmayacak / Geri kalan olursa gidenleri sayacak" - F. N. Çamlıbel
- hâlen
zarf Şimdi, şu anda, bugünkü günde
- oysa
bağlaç Aralarında karşıtlık, aykırılık bulunan iki cümleyi “tersine olarak, aksine” anlamlarıyla birbirine bağlayan bir söz, oysaki, hâlbuki
- amma
bağlaç Ama"İyi amma zatıaliniz kapıya geldiği zaman beni sormadınız." - O. C. Kaygılı
- gene
zarf Yine"Gene göğün gözleri bir gün yaşarmayacak / Geri kalan olursa gidenleri sayacak" - F. N. Çamlıbel
- gerçi
zarf Her ne kadar ... ise de, vakıa"Biz gerçi tahminler yürüttük velakin doğrusunu Allah bilir." - A. Kabaklı
- da
- şu anda
- buna rağmen
- yine de
- şimdiye kadar
- daha şimdiden
- halihazırda
- bir kat daha
- henüz, daha, şu ana kadar, hâlâ, şu anda, şu tapta, şimdi, ama, yine de, aynı zamanda
- ve yine
- şimdiye dek