- son vermek
bitirmek, sona erdirmek"Gündüzün son ışıklarıyla beraber sanki odadan eşya da çekiliyordu." - P. Safa
- sarmak
-i Çevresini çevirmek, çepeçevre dolanmak, çevrelemek
- bitirmek
-i Bitmesini sağlamak, sona erdirmek, tüketmek, tamamlamak, sonuçlandırmak"Bu işi sonuna kadar bitirmek lazım." - P. Safa
- kesmek
-i Bıçak, makas vb. bir araçla bir şeyi ikiye ayırmak, parçalamak, doğramak"İpi kesmek."
- ambalajlamak
-i Ambalaj yapmak
- özetlemek
-i Bir yazı, konu, söz veya filmin içeriğini daha az sözle anlatmak, özünü vermek, kısaltmak, hülasa etmek
- paketlemek
-i Bir veya birkaç şeyi kâğıda sararak, kutuya koyarak bağlamak"Öteberi paketlemiştim, annem paketime şüpheyle baktı." - O. Kemal
- toparlamak
-i Bir araya getirmek, toplu bir duruma sokmak"Bir gün okulda işgal eylemi olmuş, bütün öğrencileri toparlamışlar." - A. Ümit
- kalın giyinmek, bürünmek, gizlemek, sarmalamak