- sargı
isim Esnek bir maddeden yapılmış uzun, dar ve ince şerit
- şal
isim Genellikle Hindistan'da dokunan, özel motifleri olan değerli bir yün kumaş"Genç kadın, yün şalını başına almışken çıkardı." - R. Enis
- atkı
isim Soğuğa karşı omuzlara, başa, sırta veya boyna alınan örtü, bürgü"Belinde ince bir ceylan postu, sırtında ağaç liflerinden örülmüş kaba bir atkı vardı." - A. H. Müftüoğlu
- giysi
isim Her türlü giyim eşyası, giyecek, elbise, kıyafet, esvap, libas, urba"Hanımlar tatil köylerinde son moda giysiler giyiyorlar." - Ç. Altan
- örtmek
-i Korumak, görünmez duruma getirmek veya gizlemek için üstüne bir şey koymak"Kadın bebeğini itina ile yatırdı, yüzünü örttü." - A. Gündüz
- sarmak
-i Çevresini çevirmek, çepeçevre dolanmak, çevrelemek
- katlatmak
-i, -e Katlatma işini yaptırmak
- bükmek
-i Sertçe çevirmek, kıvırmak"Bu kez onu sürmeden olduğu yerde büküp altına aldı." - S. Birsel
- palto
isim Soğuk havalarda öbür giyeceklerin üstüne giyilen kalın kumaştan giysi"Evlenirken ikimize de birer palto yapılmıştı." - A. Ağaoğlu
- katlamak
-i Kâğıt, kumaş vb. nesneleri üst üste kat oluşturacak biçimde bükmek"Gazeteleri itina ile katlayıp cebine koydu." - S. F. Abasıyanık
- battaniye
isim Yorgan yerine veya yorgan üstünde kullanılan, çoğu yünden dokunmuş kalınca örtü"Hasta bakıcı duvarın önündeki dolaptan bir battaniye çıkarıyor." - A. Ümit
- dolamak
-i, -e İplik, şerit, tel vb. nesneleri bir şeyin üzerine döndürerek sarmak"İpleri sedirlerin bacaklarına doladılar." - L. Tekin
- paketlemek
-i Bir veya birkaç şeyi kâğıda sararak, kutuya koyarak bağlamak"Öteberi paketlemiştim, annem paketime şüpheyle baktı." - O. Kemal
- sarmalamak
-i Sıkı sıkı sarmak
- sarmalama
isim Sarmalamak işi
- bürümek
-i Sarmak, kaplamak, örtmek, basmak, istila etmek"Tarlayı otlar bürümüştü." - N. Nâzım
- paket yapmak
- sarıp saklamak
- şal, örtü, sarmak, sarmalamak, katlamak, koymak, yaymak, sermek, dolamak