- sarmak
-i Çevresini çevirmek, çepeçevre dolanmak, çevrelemek
- bere
isim Bir yere çarpma, incitme veya vurma sonucu vücudun herhangi bir yerinde oluşan çürük
- incitmek
-i İncinmesine yol açmak"Sol ayağımı geçen gün biraz incitmiştim." - A. Gündüz
- yara
isim Keskin bir şeyle veya bir vuruşla vücutta oluşan derin kesik"Yaranı tımar ettiler mi?" - N. Hikmet
- yaralamak
-i Silah, bıçak vb. bir araçla yara açmak"Kocaman bir bıçağı kuşağının arasından çıkarıp Seher'i böğründen yaraladı." - S. F. Abasıyanık
- dolamak
-i, -e İplik, şerit, tel vb. nesneleri bir şeyin üzerine döndürerek sarmak"İpleri sedirlerin bacaklarına doladılar." - L. Tekin
- hasar
isim Herhangi bir olayın yol açtığı kırılma, dökülme, yıkılma gibi zarar"Yağmur yollarda hasara yol açtı."
- zahm
- hayrete düşürmek
- yara, yaralamak