- alay
isim Herhangi bir törende veya gösteride yer alan topluluk"Düğün alayı. Fener alayı."
- alay
isim Bir kimsenin, bir şeyin, bir durumun, gülünç, kusurlu, eksik vb. yönlerini küçümseyerek eğlence konusu yapma
- temizleme
isim Temizlemek işi"Çocuklara yılda bir kez barınakları temizleme sırası gelirdi." - A. Kutlu
- silme
isim Silmek işi"Taşlarımız öyle güzel parlardı ki o parlaklığı görme uğruna bütün gün sürekli silmeyi bile düşündüğüm olurdu." - A. Kutlu
- vuruş
isim Vurma işi"Bazen kalbinin hafif ve sık çarpıntıları arasında ansızın tokmak gibi vuruşlar var." - P. Safa
- yok etmek
ortadan kaldırmak, ifna etmek, izale etmek
- mendil
isim Burun ve ter silmekte, el ve yüz kurulamakta kullanılan küçük, kare biçiminde kumaş veya yumuşak, ince kâğıt"Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol." - Y. K. Beyatlı
- dayak
isim Bir insanı veya bir hayvanı dövme işi, sopa, patak, kötek
- dayak
isim Bir şeyin yıkılmaması için dayanan ağaç, destek, payanda
- Tokat
isim İnsana el içi ile vuruş
- bozmak
-i Bir şeyi kendisinden beklenilen işi yapamayacak duruma getirmek"Bu iki radyo istasyonu birbirini bozuyor."
- gezdirmek
-i Birinin gezmesini sağlamak, dolaştırmak"Kendisini seven, gezdiren büyük kızlar, ona abla kokusunu vermişlerdi." - O. C. Kaygılı
- silmek
-i Bir şeyin ıslaklığını gidererek kuru duruma getirmek"Terlemiş gibi alnını elinin tersiyle sildi." - Ö. Seyfettin
- kurulamak
-i Bir şeyin üzerindeki ıslaklığı gidermek"Ayaklarını yıkadı, otelin havlusuyla kuruladı." - Y. Atılgan
- siliş
isim Silme işi
- silip kurutmak
- silme, temizleme, silmek, silip çıkarmak, yok etmek, ortadan kaldırmak