- sıcak
sıfat Yakmayacak derecede ısısı olan, yakmayacak kadar ısı veren, soğuk karşıtı"Yorganın altında sıcak gözyaşları dökerek gecelerce beklemişti." - O. Kemal
- taze
sıfat Bozulmamış, bayatlamamış olan"Beyaz peyniri, ekmeğin taze kabuğuna sarıp ağzıma sokuyorum." - Y. Z. Ortaç
- canlı
sıfat Canı olan, diri, yaşayan"Bütün canlıların kendilerini yarı baygın, uykulu, hareketsiz bir tembelliğe bıraktıkları saatler başlamıştı." - N. Cumalı
- hoş
sıfat Beğenilen, duyguları okşayan, zevk veren"Gelmiş o yaylanın baharı / Öter bülbüller hoştur avazı" - Âşık Veysel
- sıcakkanlı
sıfat Normal vücut sıcaklığı, içinde bulundukları ortamın sıcaklığından bağımsız olan (hayvan)"Kuşlar, memeliler sıcakkanlı hayvanlardır."
- yeni
sıfat Kullanılmamış veya az kullanılmış olan, eski karşıtı"Yeni giysi. Yeni ayakkabı."
- güler yüzlü
sıfat Yakınlık gösteren, içten davranan"Bu güler yüzlü adam ben değilim / Yalandır kaygısız olduğum yalan" - C. S. Tarancı
- içten
sıfat Samimi"Bu dileğinde içten çünkü bana bir şey olursa kendi başının da yanacağını çok iyi biliyor." - A. Ümit
- sıcaklık
isim Sıcak olan şeyin durumu, etkisi veya sıcak olan şeyin niteliği, hararet"Sobanın sıcaklığı."
- normal
sıfat Kurala uygun, alışılagelen, olağan, düzgülü, aşırılığı olmayan, uygun"Atatürk'ün normal zamanlarda insana okşamak arzusunu veren ipek gibi saçları birdenbire yelelenirdi." - Y. K. Karaosmanoğlu
- teşvik etmek
isteklendirmek, özendirmek"O vakitler, bu kadarcık ümit ve teşvik, bizi heyecanlandırmaya yeterdi." - F. R. Atay
- ilik
isim Giysi, yorgan çarşafı, yastık kılıfı vb.nin gereken belirli yerlerine düğmenin geçirilebilmesi için iplikle örülerek, parça geçirilerek veya biye ile yapılan küçük yarık
- sıkıcı
sıfat İç sıkan, can sıkan, tedirgin eden"Etrafında her şey ona sıkıcı ve manasız geliyor." - H. Taner
- neşeli
sıfat Sevinçli, keyifli, şen, pürneşe"Yaşadığımızın önemini ve yapıp ettiklerimizde ölçüyü gözeterek yani edebe riayet ederek hem ciddi hem neşeli olabiliriz." - İ. Özel
- sevecen
sıfat Acıyarak ve koruyarak seven, şefkatli, müşfik"Kadınlara karşı sevecen ve yumuşak başlısınız." - T. Dursun K
- candan
sıfat İçten, yürekten, gönülden, samimi"Candan arkadaşını bir başına bırakıp kaçıyor musun?" - N. Hikmet
- hararetli
sıfat Isısı, sıcaklığı fazla olan
- gayretli
sıfat Çalışkan, çaba gösteren
- heyecanlı
sıfat Çabuk, kolay heyecanlanan, müteheyyiç"Herkes tedirgin, kuruntulu ve heyecanlı idi." - T. Buğra
- şevkli
sıfat Şevki olan"Ben onun kadar şevkli oyuncu tanımadım." - H. Taner
- kızmak
nsz Isıtılan veya ısınan bir nesnenin sıcaklığı çok artmak"Taşlar güneşten kızmıştı."
- ısıtmak
-i Sıcak duruma getirmek"Her gün birkaç ev kadını orada çalı çırpıyla su ısıtıp çamaşırını yıkıyor." - A. Erhat
- kızdırmak
-i Kızmasına neden olmak, kızmasını sağlamak
- ısınmak
nsz Sıcak duruma gelmek"Havalar ısınınca bizim ahbaplar ayaklandılar." - B. Felek
- dostça
sıfat Dosta yakışır, dost gibi"Gerçekten dostça bir sohbet oldu, epeyce uzun sürdü." - A. İlhan
- ılıklık
isim Ilık olma durumu"Niyetimiz erken baharın ılıklık ve tazeliği içinde yemek yemek, uzanıp yatmaktı." - B. Felek
- ısı
isim, fizik Bir cismin uzamasına, genleşmesine, buharlaşmasına, erimesine, sıcaklığının artmasına yol açan fiziksel enerji"Isı, atomlar arası çekim gücünü yenerek maddenin hacmini arttırır."
- Yüksek bir sıcaklığa sahip olan.
- hafif sıcak
- sıcak tutan
- ısıtan
- hararetle
- sıcak, ılık, sıcak tutan, içten, candan, ısıtmak, ısınmak, heyecanlandırmak, sıcak yer, sıcak, ısınma
- çabuk heyecanlanan