- soluk
isim Akciğerlere çekilen, akciğerlerden atılan hava, nefes"Kalp gitgide hafiflemekteydi ve soluklarda hafif bir hışıltı başlamıştı." - R. N. Güntekin
- soluk
sıfat Rengi atmış olan, solmuş, uçuk"General, soluk dudaklarını parmaklarının arasına alarak acı acı gülüyor." - E. M. Karakurt
- yorgun
sıfat Çalışma vb. sebeplerle beden veya zihin etkinliği yavaşlayan, yorulmuş olan, bitap"Gurbetten gelmişim yorgunum hancı / Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş" - B. S. Erdoğan
- solgun
sıfat Rengini, tazeliğini, canlılığını veya parlaklığını yitirmiş olan, solmuş"Öyle solgun, öyle zayıftı ki bir yolcudan ziyade bir hastaya benziyordu." - O. S. Orhon
- bitik
sıfat Yorgunluk veya hastalıktan gücü kalmamış"Yaşlı ve yaslı kadını, bitik bir hâlde kulübenin köşesinde biraz kımıldanarak buyur etti." - Halikarnas Balıkçısı
- benzi sararmış
- bitik.
- hastalık veya üzüntü gösteren