- açık
sıfat Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı"Açık pencereden, pastırma yazının mavi ışıkları girmekte." - E. Atasü
- belli
sıfat Beli olan"Hani sen benim gibi ince belli sarışınları severdin?" - N. Araz
- belli
sıfat Bilinmedik bir yanı olmayan, malum"Hâlimiz, vaktimiz sizce belli." - H. R. Gürpınar
- Görünür
sıfat Görünen, gözle görülebilen
- görünürlük
isim Görülebilen bir şeyin niteliği"Sen bir yanında Fevzi Paşa, bir yanında İsmet Paşa ... üç genç subay görünürlüğünde oturdunuz." - R. E. Ünaydın
- görme imkânı
- görülebilir
- görülebilir, görünür
- görülür