- temiz
sıfat Kirli, lekeli, pis, bulaşık olmayan, arı (I), pak, münezzeh, hijyen, hijyenik"Ayak basacak tek adımlık temiz yer yok." - A. Ağaoğlu
- doğru
sıfat Bir ucundan öbür ucuna kadar yönü değişmeyen, eğri ve çarpık karşıtı
- dürüst
sıfat Sözünde ve davranışlarında doğruluktan ayrılmayan, doğru (kimse)"Dürüst bir insan, inansa da inanmasa da mefhumları yerli yerinde kullanmak borcundadır." - N. F. Kısakürek
- namuslu
sıfat Ahlak kurallarına uygun olarak davranan, namuskâr"Benim babam namuslu bir vatanperverdi." - A. Gündüz
- iffetli
sıfat İffetini koruyan, sili, afif, afife"Tatlı, güzel, iffetli ve kültürlü idi." - T. Buğra
- erdemli
sıfat Erdemi olan, faziletli, faziletkâr"Şu beğenmediğiniz toplumdan daha soylu ve erdemlisini nasıl yaratabilirdik?" - A. İlhan
- faziletli
sıfat Erdemli"Köyün öbür erkekleri gibi Şaban da Zeyno'nun faziletli bir kadın olduğunu sezmişti." - H. E. Adıvar
- erdem sahibi
- doğru ve dürüst
- erdemli, dürüst
- iffetli. virtuously erdemli bir şekilde. virtuousness erdemlilik.