- açık
sıfat Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı"Açık pencereden, pastırma yazının mavi ışıkları girmekte." - E. Atasü
- boş
sıfat İçinde, üstünde hiç kimse veya hiçbir şey bulunmayan, dolu karşıtı"Yaralı kaymakamla iki emir eri de boş kalan kompartımana rahatça yerleştiler." - A. Gündüz
- özgür
sıfat Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya, şarta bağlı olmayan, serbest, hür"Muallim Naci'den önceki çevirmenler de çok özgür bir çeviriden yanadırlar." - S. Birsel
- ıssız
sıfat Kimse bulunmayan veya az kimse bulunan, tenha, yaban"Köşkün bütün odaları ıssız." - P. Safa
- boş boş
zarf Bir şey yapmadan
- münhal
sıfat Boş olan, açık bulunan (memuriyet vb.), boş, açık"Münhal kadro."
- sahipsiz
sıfat Kimsenin malı olmayan, iyesiz"Bu evin saadetinden, diğer mesut aile ocaklarına sahipsiz, manevi bir selam götürüyordu." - Ö. Seyfettin
- bön bakışlı
- terkedilmiş