- karşı
isim Bir şeyin, bir yerin, bir kimsenin, esas tutulan yüzünün ilerisi"Karşımdaki kitap rafında eserlerim sırayla duruyor." - H. E. Adıvar
- üzerinde
zarf Üstünde"Donanan minareler sanki yolun üzerinde yakılan meşalelerdir." - R. E. Ünaydın
- ile
bağlaç Kelimenin sonuna geldiğinde birliktelik, beraberlik, araç, neden veya durum anlatan cümleler yapmaya yarayan bir söz"Çabuk bir süvari ile bana haber gönderiniz." - Ö. Seyfettin
- göre
zarf Bir şeye uygun olarak, bir şey uyarınca, gereğince"Kendime göre bir de aday buldum." - A. Ağaoğlu
- üstüne
zarf İlişkin, üzerine, dair"Arkadaşım aşk ve evlilik üstüne konuşulacak şeyler bulmuştu." - S. F. Abasıyanık
- üzerine
zarf Üstüne"Gerinerek kollarını yana doğru açarken başını divanın yastıkları üzerine koyuyor." - E. M. Karakurt
- alimallah
ünlem Söylenen bir sözün doğruluğuna inandırmak için "en iyisini Allah bilir" anlamında kullanılan bir söz"Rana bir lalanga yapar, alimallah parmaklarını yalarsın." - E. E. Talu
- -de
- -e
- aleyhinde
- üstünde
- hususunda
- vukuunda
- üzerinde, üzerine
- şartıyle