- doğru
sıfat Bir ucundan öbür ucuna kadar yönü değişmeyen, eğri ve çarpık karşıtı
- tam
sıfat Eksiksiz, kesintisiz"Tam iki saat yalandan tamirle uğraştım." - A. Gündüz
- içten
sıfat Samimi"Bu dileğinde içten çünkü bana bir şey olursa kendi başının da yanacağını çok iyi biliyor." - A. Ümit
- tamamen
zarf Bütün olarak, büsbütün, baştan sona"Ulaşım çileleri böylece giderilince köprüyü tamamen unutmuşlardı." - A. Kulin
- cidden
zarf Gerçekten"Adı, o zaman cidden kötüye çıkmıştı." - A. İlhan
- gerçekten
zarf Gerçek olarak, cidden, hakikaten, sahi, sahiden, filhakika, filvaki"Hiçbir genç adam, ölümü gerçekten düşünmemiştir." - N. Ataç
- hakikaten
zarf Gerçekten"Nihayet hakikaten de bir gün söylediği gibi büsbütün ortadan kayboldu." - A. H. Çelebi
- hakikat
isim Gerçek"Ayık olmak yani bu hayatı yaşamıyormuş gibi hissetmenin dayanağını hakikat içinde bulmak gereklidir." - İ. Özel
- sahi
zarf Gerçekten, gerçek olarak"Sahi dedikleri kadar güzelmiş! Siz onu görmediniz mi sahi!"
- samimiyetle
zarf Karşısındakine güvenerek, kendine yakın bularak
- içtenlikle
zarf Her türlü çıkar düşüncesinden uzak olarak, temiz yürekle, içten bir biçimde, açık açık, samimiyetle, halisane"Sarıldığı gibi iki yanağından içtenlikle öpmüştü müdürü." - A. Kulin
- kanunen
zarf, hukuk Yasa gereğince, yasal olarak
- doğru olarak
- sadakatle
- doğrulukla
- tamamen, tam olarak, tam, gerçekten, içtenlikle