- aykırı
sıfat Alışılmışa, doğru olarak kabul edilmişe uygun olmayan, karşıt, ters, mugayir, muhalif"Gene de anlamın ne olduğunu çepeçevre bilmiyoruz dersem gerçeğe aykırı bir şey demiş olmam." - N. Uygur
- çapraz
sıfat Eğik olarak birbiriyle kesişen
- engel
isim Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep, mâni, mahzur, müşkül, pürüz, mânia, handikap"Seçme ve aracılık işlevini yerine getiren dünyanın önünde ise öyle aşılması güç engeller yok gibi." - A. Ağaoğlu
- karşı gelmek
başkaldırmak"Karşımdaki kitap rafında eserlerim sırayla duruyor." - H. E. Adıvar
- geçmek
-e Bir yerden başka bir yere gitmek"Elindeki kitabı bırakıp bulundukları odaya geçtim." - T. Buğra
- aşmak
-den Yüksek, uzak veya geçilmesi güç bir yerin öte yanına geçmek"İki gündür sarp dağ yollarından aşıyoruz." - F. R. Atay
- geçiş yolu
Trafik ve İlk Yardım, Araçların bir mülke girip çıkması için yapılmış olan yolun, karayoluna bağlanan ve karayolu sınır çizgisi içinde kalan kısmına geçiş yolu denir.
- travers
isim Tabanlık
- galeri
isim Bir yapının birçok bölümünü aynı katta birbirine bağlayan içten veya dıştan yapılmış geniş geçit"Loşluğunu ışıklar bile gidermeyen koyu mavi bir uzun galeriye girdik." - R. E. Ünaydın
- bölen şey
- dikkatle incelemek
- karşıdan karşıya geçme
- kestirme mesafe
- mil etrafında dönmek
- sağa sola çevirmek
- çapraz kısım
- çapraz çizgi
- bir yandan öbür yana geçirmek veya geçmek
- geminin volta seyri
- iddiayı reddetmek
- içinden/üzerinden geçmek
- kat eden kısım
- kayanın yüzeyinden enlemesine geçiş
- makina kısmının yana doğru hareket sahası
- yüzölçümü işlerinde kullanılan bir çeşit cetvel
- öne arkaya hareket etmek