- taşıma
isim Taşımak işi"Yorgun, tahammülsüz, aşkı taşımaya kabiliyetsiz bir hâldeyim." - H. C. Yalçın
- geçiş
isim Geçme işi"Bekleme sabırsızlığını çoktan kaybetmiş olduğum için vaktin geçişini pek fark etmiyordum." - R. N. Güntekin
- geçmek
-e Bir yerden başka bir yere gitmek"Elindeki kitabı bırakıp bulundukları odaya geçtim." - T. Buğra
- geçme
isim Geçmek işi, mürur
- ulaşım
isim Ulaşma işi
- nakliye
isim Taşıma işi
- mürur
isim Geçme, bir taraftan girip diğer taraftan çıkma
- transit
zarf Bir yerden dinlenmeden, beklemeden, durmadan (geçmek)
- transit geçmek
bir yerden, dinlenmeden, beklemeden, durmadan geçmek
- Turizm ve Otelcilik, Yolcunun, bir ülke veya şehirden, beklemeksizin ya da kısa bir süre içinde, uçak, vapur, tren veya otokar değiştirmek suretiyle geçişi.
- Coğrafya, Gelip geçme
- Trafik ve İlk Yardım, Bir yerden dinlenmeden, beklemeden, durmadan (geçmek).
- Ziraat (Tarım), Bir malın bir ülkeden başka bir ülkeye giderken yol üstünde bulunan ülke ya da ülkelerden, ithalat vergisi ödenmeden geçirilmesi ve bu suretle geçirilen mallar.
- taşıma, aktarma, geçiş
- teleskop sahasından ge çirmek veya geçmek. transit circle
- teodolit
- transit instrument bir gökcisminin meridyenden geçişini izleyen rasat aleti
- yatay ve düşey açıları ölçmeye mahsus yüzölçümü aleti