- cep feneri
isim Cepte taşınabilen, pilli, küçük fener"Köye ilk cep fenerini o sokmuş." - S. F. Abasıyanık
- fener
isim Saydam bir maddeden yapılmış veya böyle bir madde ile donatılmış, içinde ışık kaynağı bulunan aydınlatma aracı"Sigara içilmeyecek, kibrit, fener yakılmayacaktı." - Ö. Seyfettin
- ateşe vermek
-i ateş içine sokmak"Bu eller, vücuda getireceği tesirle duman ve ateş içinde, bütün bir memleketin son feryadını uyandırarak soğuyup donabilirdi." - H. S. Tanrıöver
- yakmak
nsz Kına, yakı vb.ni koymak, sürmek
- meşale
isim Ucunda, alev çıkararak yanıcı bir madde bulunan, aydınlatmaya yarayan değnek"Galip ıssız bir gece içinde, ılık bir bahçede, bir havuz kenarında yanan bir meşaledir." - A. H. Çelebi
- el feneri
isim Elektrik feneri"El fenerimle çayırlıkta koşuyorum." - A. Ağaoğlu
- yanarca
isim Meşale"Gılgamış'ın açık ordugâhı, yalçın kayalıklar arasında, giriş yanarcalarla donanmıştır." - O. Asena
- asetilen lambası
- el feneri, meşale, alev makinesi