-
gündüz feneri : isim Zenci, arap
-
borda fenerleri : isim, denizcilik Gemide bulundurulmak zorunda olan, sancakta yeşil, iskelede kırmızı ışık veren özel fenerler
-
cep feneri : isim Cepte taşınabilen, pilli, küçük fener"Köye ilk cep fenerini o sokmuş." - S. F. Abasıyanık
-
deniz feneri : isim Kıyıların tehlikeli yerlerinde, bazı kaya ve adacıkların üzerinde geceleri deniz taşıtlarına yol gösteren, tepesinde güçlü bir ışık kaynağı olan fener"Az ilerideki burunda bütün heybetiyle bir deniz feneri görünüyordu." - Ç. Altan
-
fener alayı : isim Bayram gecelerinde kalabalık halk topluluklarının, ellerinde fener veya meşalelerle şehri dolaşarak yaptıkları gösteri
-
kırmızıfener : isim Genelev
-
gelinfeneri : isim, bitki bilimi Kuş kirazı
-
fener balığı : isim, hayvan bilimi Fener balığıgillerden, vücudunda pek çok ışık verme organı bulunan, tropik denizlerde yaşayan bir balık (Lophius piscatorius)
-
elektrik feneri : isim Pille çalışan fener, el feneri"Bir ihtiyarın elinde bir elektrik feneriyle acele acele sokak kapısından girdiğini gördük." - R. N. Güntekin
-
karpuz fener : isim Şenliklerde kullanılan yuvarlak kâğıt fener
-
güveyfeneri : isim, bitki bilimi Patlıcangillerden, kırmızı ve ekşimsi meyvesi idrar söktürücü olarak kullanılan, çok yıllık ve otsu bir bitki, gelin otu (Physalis alkekengi)
-
hırsız feneri : isim Karşısındakini gösterip taşıyanı göstermeyecek biçimde yapılmış önü camlı fener
-
fener çekmek : elinde fenerle önden gitmek"Sigara içilmeyecek, kibrit, fener yakılmayacaktı." - Ö. Seyfettin
-
feneri nerede söndürdün : geç kalanlara takılmak için söylenen bir söz"Sigara içilmeyecek, kibrit, fener yakılmayacaktı." - Ö. Seyfettin