- göz yummak
görmezlikten gelmek, hoş görmek, bağışlamak
- katlanmak
nsz Katlama işi yapılmak"Minnacık bir kir, olduğu yerde durmuyor, dakikada üçe beşe katlanarak çoğalan mikroplar üretiyordu." - E. Şafak
- dayanmak
-e Bir yere yaslanmak, kendini dayamak"Odalardan birinde köşeye dayanmış bir adam, sanki sızmış gibi görünüyor." - M. Ş. Esendal
- müsamaha etmek
hoşgörü ile davranmak"Cezalar hiçbir müsamaha gösterilmeden derhâl tatbik ettirilirdi." - A. H. Çelebi
- kaldırmak
-i Bulunduğu yerden almak"Örtüyü masanın üzerinden kaldır."
- tahammül etmek
dayanmak, katlanmak, kaldırmak
- hoş görmek
- menetmemek
- yapılmasına müsaade etmek
- müsamaha etmek, hoş görmek, tahammül etmek, katlanmak