- liste
isim Alt alta yazılmış şeylerin bütünü, dizelge"Elimden geldiği kadar listenizi yerine getirmeye çalışacağım." - N. Hikmet
- masa
isim Ayaklar veya bir destek üzerine oturtulmuş tabladan oluşan mobilya"Arkasındaki masada biri gözlüklü iki adam vardı." - Y. Atılgan
- yemek
isim Yemek yeme, karın doyurma işi"Yemekten sonra gocuğuna sarar yatırırdı beni." - N. Cumalı
- yemek
-i Ağızda çiğneyerek yutmak"Adam o kadar çabuk yiyor ki hizmetçi ekmek yetiştiremiyor." - B. Felek
- sofra
isim Masa, sini vb. şeylerin, yemek yemek üzere hazırlanmış durumu"Yemek vakti gelmiş, misafirler sofraya oturmuşlardı." - R. N. Güntekin
- Cetvel
Cetvel, Türk Dil Kurumu'nun tanımına göre; doğru çizgileri çizmeye yarayan, dereceli veya derecesiz, tahtadan, plastikten, madenden yapılmış araç, çizgilik ve liste, çizelge anlamlarına gelmektedir. Cetvelin birçok çeşidi bulunur
- çizelge
isim Çizgilerle bölümlere ayrılmış kâğıt, cetvel
- tablo
isim Bez, tahta, kâğıt vb. maddeler üzerine yapılmış yağlı boya, sulu boya, pastel veya kara kalem resim"Hırsımdan bazılarına tablomu bedava verdim, alın, götürün diye bağırdım." - H. C. Yalçın
- hulasa
Hukuk, özet
- tehir etmek
ertelemek
- yazı tahtası
isim Okullarda üzerine yazı yazılan, genellikle kara tahta
- özet
isim Bir yazı veya sözün anlamını daha kısa ve özlü biçimde veren yazı veya söz, hülasa, fezleke, ekspoze"Gelinmesi gereken yere korkmadan, ödün vermeden hatasıyla sevabıyla gelmek. İşte bir serüvenin özeti." - T. Uyar
- ziyafet
isim Eğlenmek veya bir olayı kutlamak amacıyla birçok kimsenin bir araya gelerek yedikleri yemek, şölen, toy (II)"Padişahın bu ziyafetlere bazen cesim saltanat kayıkları ile de geldiği olurdu." - A. H. Çelebi
- ertelemek
-i Sonraya bırakmak, tehir etmek, tecil etmek, talik etmek"Biraz da Mine'nin etkisiyle bu soruyu yanıtlamayı erteledim." - A. Ümit
- tablet
isim Düz ve yassı biçimli, çiğnenecek veya yutulacak madde"İlaç tableti. Nane şekeri tableti."
- kufelik
- karatahta
- masaya koymak
- düz tepe
- listeye geçirmek
- masa, yemek, sofra, tablo, keste, çizelge, tasarıyı müzakereye sunmak
- sofraya konan yemek
- sofraya oturanların hepsi
- yazılı taş