- saha
isim, spor Alan"Futbol sahasının kenarında düşmanlarını seyrediyordu." - S. F. Abasıyanık
- alan
isim Düz, açık ve geniş yer, meydan, saha
- temizleme
isim Temizlemek işi"Çocuklara yılda bir kez barınakları temizleme sırası gelirdi." - A. Kutlu
- tarama
isim Taramak işi
- çevirmek
-i Bir şeyin yönünü değiştirmek"Nefes nefese koşan anneme, başını çevirmeden cevap verdi." - Y. Z. Ortaç
- temizlemek
-i Arıtmak"Yeşil alanların, parkların, koruların klorofili kirli havayı süzer, temizler." - H. Taner
- süpürmek
-i Bir şeyin, bir yerin üstündeki çer çöp, toz toprak vb. şeyleri süpürge, fırça veya başka bir araçla toplamak, temizlemek"Herif süpürge ile fesini süpürüp de şak şak eline vurdukça un çuvalı gibi tozuyordu." - A. Rasim
- sürüklemek
-i Bir şeyi yerden kaldırmadan iterek veya çekerek götürmek"Prenses koluma girdi, sürüklercesine büfeye götürdü." - A. Gündüz
- kavis
isim Bir eğrinin sınırlı bir kısmı, eğmeç"Sabah güneşi, duvara bir altın kavis çekti." - Y. Z. Ortaç
- dönemeç
isim Bir yolun yön değiştirdiği yer, viraj"Saffet Bey ilk dönemeci döner dönmez, yamağın eline cep saatimi tutuşturup şiddetli emir verdim." - A. Gündüz
- meyil
isim Eğiklik, eğim, akıntı"Fazılpaşa Yokuşu'nda akşam olurken, tatlı bir meyille denize uzanan kırmızı damların üzeri kararır." - H. E. Adıvar
- eğrilik
isim Eğri olma durumu
- sürüklenmek
-e Sürükleme işi yapılmak veya sürükleme işine konu olmak"Gönlümü dondurdu kimsesizliğim / Yetişir bu yalnız sürüklendiğim" - E. B. Koryürek
- yayılmak
nsz Yayma işine konu olmak veya yayma işi yapılmak
- silmek
-i Bir şeyin ıslaklığını gidererek kuru duruma getirmek"Terlemiş gibi alnını elinin tersiyle sildi." - Ö. Seyfettin
- taramak
-i Bir şeyin tellerini birbirinden ayırıp karışıklığını gidermek"Anası sabaha kadar saçlarını tarıyor, düşünüyor, ürküyordu." - Y. Kemal
- hamla
isim, denizcilik Küreklerin bir kez suya daldırılıp çıkarılması
- süpürme
isim Süpürmek işi
- ocakçı
isim Ateşçi
- silip supürmek
- baca temizleyicisi
- azametle yürüyüp geçmek
- boyna küreği
- büyük başarı
- büyük kürek
- kuyu çıkrığı
- parayı silip süpürme
- salınarak hızla geçmek
- süpürge gibi sürümek
- süpürge ile temizlemek
- süpürmeye benzer hareket
- süpürüp götürmek
- süpürmek, süpürerek temizlemek, hızla ilerlemek, şiddetle ilerlemek, hız ve gururla ilerlemek,
- dikkatle her tarafı gözden geçirme
- her tarafına dikkatle bakmak
- süpürge sürter gibi sürtmek
- süpürür gibi üzerinden geçmek
- toplamak veya götürmek