- kundak
isim Yeni doğmuş çocuğu ilk aylarda sıkıca sarıp sarmalamaya yarayan geniş bez"Kendisine uzattıkları ince ve beyaz bir kundağa sarılmış kızına baktı." - Ö. Seyfettin
- kundak
isim Yangın çıkarmak için bir yere konulan tutuşmuş yağlı bez parçası vb"Ben şamdanımla evveli kapının önüne yığılan şeyleri, sonra cibinliği, perdeleri, bütün duvarları çeviren kundakları tutuşturacağım." - H. Z. Uşaklıgil
- sarmak
-i Çevresini çevirmek, çepeçevre dolanmak, çevrelemek
- kundaklamak
-i Bebeği kundağa sarmak"Dikmen Yıldızı yapma bebeğini büyük bir dikkat ve özenle tekrar kundakladı." - A. Gündüz
- bebeklik çağı
Eğitim-Öğretim, Doğuştan süt emme çağının bitimine dek uzanan çocukluk dönemi.
- bebeklik çağı.
- kundak, bebeği kundaklamak
- kundak. swaddling band kundak bağı. swaddling clothes kundak takımı
- kundağa sarmak