- sığır eti
isim Sığırın kesilip parçalanmış eti"Sonra kızarmış patatesli sığır etini kesmeye koyuldu." - S. F. Abasıyanık
- öküz
isim Çift sürmekte, kağnı çekmekte kullanılan, etinden yararlanılan, iğdiş edilmiş erkek sığır"Öküzünün biri ölünce tarlasını süremedi." - Ö. Seyfettin
- uzak durmak
yaklaşmamak, karışmamak"Muallâ, uzaklardan bir ses duyar gibi oldu." - P. Safa
- yön vermek
yeni bir biçim, yeni bir düzen vermek
- idare etmek
yönetmek, çekip çevirmek"Bu zat, propagandayı tertip ve idareye memur imiş." - Atatürk
- dümen kullanmak
bir işi kurnazca yönetmek
- seyretmek
nsz Bir şeyin durumunu, oluşumunu gözlemek, bakmak
- yönetmek
-i Bir kurum veya kuruluşun yasalara, kurallara ve belli şartlara uygun biçimde işlemesini sağlamak, idare etmek, tedvir etmek
- kullanmak
-i Bir şeyden belli bir amaçla yararlanmak"Parmaklarının arasındaki mendili eskiyinceye kadar kullandığın hiç oldu mu?" - H. C. Yalçın
- sürmek
-i, -e Yönetip yürütmek, sevk etmek
- doğrultmak
-i Doğrulmasını sağlamak, doğru duruma getirmek"Aralarında bellerini doğrultamayacak kadar yaşlıları da vardı." - T. Buğra
- sığır
isim, hayvan bilimi Geviş getirenlerden, boynuzlu büyükbaş evcil hayvanların genel adı
- dümen dolabı
Denizcilik, Dümen yekesine bağlı mekanizmasını çevirebilmek için yapılmış olan aygıt.
- boğa
isim Damızlık erkek sığır
- iğdiş edilmiş boğa
- dümen dinlemek
- hadım öküz, dümen kullanmak, dümenle yönetmek, seyretmek, yönetmek, bilgi, haber
- kasaplık öküz