- düzgün
sıfat Doğru ve pürüzsüz, muntazam"Ayşe çayı demlemiş, düzgün dilimlerle francala kesiyordu." - C. Uçuk
- sağlam
sıfat Dayanıklı, kolay bozulmaz, yıkılmaz, stabil"En sağlam sütunlar üstünde durduğu sanılan devir, bir karton kale gibi yıkılmıştı." - F. R. Atay
- doğru
sıfat Bir ucundan öbür ucuna kadar yönü değişmeyen, eğri ve çarpık karşıtı
- tam
sıfat Eksiksiz, kesintisiz"Tam iki saat yalandan tamirle uğraştım." - A. Gündüz
- sabit
sıfat Yerinden oynamayan, yerini değiştirmeyen, durağan
- sürekli
sıfat Kesintisiz olarak süren, kalıcı, devamlı, baki, daimî
- kesin
sıfat Şüphe ve duraksamaya yer bırakmayan veya geri dönülmeyen, değişmez, mutlak, kati, maktu"Sevmem kesin sözleri, bir kesin söz duydum mu tersine söylemek gelir içimden." - N. Ataç
- kararlı
sıfat Kesin karar vermiş olan"Hatta bu kararlı ve aceleci hâliyle katil suratlı kahveciyi ürkütmeyi başardığı bile söylenebilirdi." - İ. O. Anar
- düzenli
sıfat Düzeni olan, yerli yerinde, kararlı, tertipli, muntazam"Hele, düzenli giyim diye bir dertleri hiç yoktur." - S. Ayverdi
- sevgili
isim Sevilen ve âşık olunan kimse, yavuklu, dost, yâr, canan"Onun mezarında hayatının ilk ve son sevgilisinin mezarında ilk ve son defa ağladı." - N. Hikmet
- değişmez
sıfat Aynen kalan, değişikliğe uğramayan"İşte dünyanın peşin ve değişmez hükmü buydu." - S. Ayverdi
- devamlı
sıfat Sürekli, bitmeyen, kesintiye uğramayan
- ciddi
sıfat Şaka olmayan, gerçek"Kısa zamanda yarı şaka, yarı ciddi tenkit edecek kadar yakınlaşmışlardı." - T. Buğra
- metin
isim Bir yazıyı biçim, anlatım ve noktalama özellikleriyle oluşturan kelimelerin bütünü, tekst"Aslında kâğıda gerek yoktu çünkü bütün metni satır satır ezbere biliyordu." - E. Şafak
- oturaklı
sıfat Sağlam, gösterişli"Çoğu dört köşe, kalın, oturaklı olan Arap üslubu minareler o ruhaniliği vermez." - R. H. Karay
- güvenilir
sıfat Güven duygusu veren, güvenilen, itimatlı"Sadece kolejinizde değil eğitim işlerinin tümünde güvenilir bir danışman olabilirim." - N. Hikmet
- sakin
sıfat Hareket etmeyen, kımıldamayan
- ılımlı
sıfat Düşünce, iş vb.nde aşırıya kaçmayan, ölçülü, mutedil, itidalli"Eski ılımlı sesiyle hikâyesini bitiriverdi." - H. E. Adıvar
- durgun
sıfat Sakin"Deniz masmavi, hava durgun, her taraf ılıktı." - R. H. Karay
- yatıştırmak
-i Bir kargaşayı, ayaklanmayı bastırmak"Hükûmet kuvvetleri ayaklanmayı yatıştırdı."
- muntazam
sıfat Düzgün
- dengelemek
-i Dengeli duruma getirmek
- şaşmaz
sıfat Değişmez ve yanılmaz nitelikte olan"O, gerçekte ne anlatıyorsa o anlattıklarının şaşmaz bir gözlemcisi." - T. Dursun K
- istikrarlı
sıfat Dengeli
- sabitlemek
-i Sabit duruma getirmek
- sakinleştirmek
-i Sakinleşmesini sağlamak, sessiz, dingin bir duruma getirmek
- değişmeyen
- dönmez
- oynamaz
- kat’î
- daimi
- değişiklik göstermez
- kımıldamamak
- rüzgârdan sallanmaz
- sabit durmak
- sabit kılmak
- sallanmamak
- sallanmaz
- titremez
- muntazaman. steadiness metanet
- sarsılmaz
- sarsılmazlık
- sarsılmazlık.
- titremesini veya sallanmasını kesmek
- yerinde duran