- açık
sıfat Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı"Açık pencereden, pastırma yazının mavi ışıkları girmekte." - E. Atasü
- geniş
sıfat Eni çok olan, enli, vâsi"Geniş, bomboş bir taşlığın serin, rutubetli küf kokusu duyuldu." - P. Safa
- açıklık
isim Açık olma durumu, aleniyet
- bol
sıfat İçine girecek şeyin boyutlarından daha büyük veya geniş olan, dar karşıtı"Bol zamanıma yetişti de ben onu böyle şımarık büyüttüm." - P. Safa
- bol
isim Özel bir cam içinde likör, şarap, meyve ve maden suyu karıştırılarak hazırlanan içki
- engin
sıfat Ucu bucağı görünmeyecek kadar geniş, çok geniş, vâsi"O engin denize benzersin ki yavaş yavaş coşar ve coşunca da pek hırçın olursun." - A. H. Müftüoğlu
- engin
sıfat Değer ve fiyatı düşük olan"Engin mal."
- bol bol
zarf Fazlasıyla"Bol bol ucuz şarapla konyak içti." - N. Cumalı
- vasi
isim Bir yetimin veya akılca zayıf, hasta birinin malını yöneten kimse"Garson, para kıymeti bilmediğim için bana karşı bir vasi tavrı takınıyor." - R. N. Güntekin
- ferah
isim Kalp, gönül, iç vb.nin sıkıntısız, tasasız olma durumu"Bugün başım ne kadar dinç, gönlüm ne kadar ferah." - O. C. Kaygılı
- mesafeli
sıfat Arası olan, uzaklığı bulunan
- vüsat
isim Genişlik
- geniş, ferah, havadar