- tek
sıfat Eşi olmayan, biricik, yegâne"Hamit, biliyorsunuz edebiyatımızın tek dâhisidir." - Y. Z. Ortaç
- tek
sıfat Sessiz, hareketsiz, uslu
- tek başına
zarf Kendi kendine, yalnız olarak, münferiden"Kimse yüz vermezse tek başına oturur, hayırsever bir tanıdık beklerdi." - Ç. Altan
- yalnız
sıfat Yanında başkaları bulunmayan"Sokaktaki yalnız çocuk."
- yalnızca
zarf Yalnız olarak
- solo
isim, müzik Bir müzik parçasının bir kişi tarafından söylenmesi veya çalınması
- iskambilde iki veya üç ortağa karşı tek başına oynanan oyun
- solo, tek, tek başına, yalnız başına