- kara çalmak
birine iftira etmek, kara sürmek
- çamur
isim Su ile karışıp bulaşır ve içine batılır duruma gelmiş toprak, balçık"Köy yolları tozdan ve çamurdandır ama sevgi ve ızdırapla doludur." - M. Kaplan
- iftira
isim Bir kimseye kasıtlı ve asılsız suç yükleme, kara çalma, bühtan"Kaynağını iftiradan ve yalandan alır." - N. Hikmet
- karalama
isim Karalamak işi
- pislik
isim Kir"Çocuğun yüzü gözü pislik içinde kaldı."
- yapışkan
sıfat Yapışma özelliği olan"Tütün yaprakları sıcakta yapışkan bir su salar." - N. Cumalı
- iftira etmek
bir suçu birinin üzerine atmak, kara çalmak, kara sürmek"Kaynağını iftiradan ve yalandan alır." - N. Hikmet
- sürmek
-i, -e Yönetip yürütmek, sevk etmek
- leke
isim Kirliliği gösteren iz"Adi madenî kol düğmeleri bunları yeşilimtırak bir leke ile kirletirdi." - A. Ş. Hisar
- karalamak
-i Boya veya kalemle birtakım şekiller çizerek bir yeri kirletmek"Duvarı karalamışlar."
- lekelemek
-i Bir şeyi kirletmek, bir şey üzerinde leke oluşturmak"Kumaşı lekelemek."
- yaymak
-i, -e Bir şeyi açarak, düzelterek bir alanı örtecek biçimde sermek"Kardeşleri çardağın içine, dışına yatakları yayıyorlardı." - N. Cumalı
- uzatmak
nsz Uzamasına sebep olmak, uzamasını sağlamak"Saç uzatmak. Tırnak uzatmak."
- germek
-i Bir şeyin uçlarından veya kenarlarından çekerek gergin duruma getirmek"Yayı daha germe / Kıracaksın" - B. Necatigil
- gerilmek
nsz Germe işi yapılmak, gergin duruma gelmek, belirli bir uzama ile çekilmek"Koltuğunda şöyle bir gerilmiş, gülümseyerek yüzüme bakıyordu." - Y. Z. Ortaç
- lekeli
sıfat Herhangi bir sebeple üzerinde leke oluşmuş, lekesi olan"Armutların en fenası, en kavruk, en lekeli ve en hamı bile asildir." - R. H. Karay
- leke sürmek
birine onurunu sarsacak biçimde iftirada bulunmak, suç yüklemek, lekelemek"Adi madenî kol düğmeleri bunları yeşilimtırak bir leke ile kirletirdi." - A. Ş. Hisar
- yağlamak
-i Yağ sürmek
- sıvamak
-i Sıva ile kaplamak, sıva vurmak"Kırlangıç yapar yuvayı / Çamur sıvayı sıvayı" - Anonim şiir
- iftira. smeary yağlı
- leke bulanık
- leke, bulaşık leke, mikroskopta incelenmek üzere alınan parça, karalama, leke, iftira, sürmek, bulaştırmak, lekelemek, lekelenmek, karalamak, lekelemek, iftira etmek
- lekeli.
- tamamen yenmek
- yapışkan veya yağlı bir şeyle sıvamak
- çamur atmak