-
çamur kalemi : isim Heykeltıraşların çamura biçim verme sırasında kullandıkları şimşir araç
-
çamur banyosu : isim Tedavi gücü olan çamurla yapılan banyo
-
çamur deryası : sıfat Her tarafı çamurla kaplı"Çamur deryası mahallede kışı geçirmek bir azaptı." - O. C. Kaygılı
-
çamur ığrıbı : isim Denizin sığ ve çamurlu yerlerinde kullanılan 25-30 kulaç uzunluğunda bir balık ağı
-
özlü çamur : isim Yapışkan çamur
-
lüleci çamuru : isim Lüle yapılan özlü ve kızıl balçık
-
çamura bulamak : kirletmek"Köy yolları tozdan ve çamurdandır ama sevgi ve ızdırapla doludur." - M. Kaplan
-
çamur atmak (veya sıçratmak) : birini kötü bir işe karışmış göstermek, kara çalmak, iftira etmek"Köy yolları tozdan ve çamurdandır ama sevgi ve ızdırapla doludur." - M. Kaplan
-
çamur gibi : iyi pişmemiş ve siyah unla yapılmış (ekmek)"Köy yolları tozdan ve çamurdandır ama sevgi ve ızdırapla doludur." - M. Kaplan
-
çamura bulaşmak (veya batmak) : kirli ve uygunsuz bir işe karışmak"Köy yolları tozdan ve çamurdandır ama sevgi ve ızdırapla doludur." - M. Kaplan
-
çamura yatmak : borcunu ödememek"Köy yolları tozdan ve çamurdandır ama sevgi ve ızdırapla doludur." - M. Kaplan
-
çamura taş atmak : çirkefe taş atmak"Köy yolları tozdan ve çamurdandır ama sevgi ve ızdırapla doludur." - M. Kaplan
-
çamurdan çekip çıkarmak : birini kötü veya onurunu tehlikeye düşüren bir durumdan kurtarmak"Köy yolları tozdan ve çamurdandır ama sevgi ve ızdırapla doludur." - M. Kaplan
-
çamuru karnında, çiçeği burnunda : çok taze (sebze veya meyve)"Köy yolları tozdan ve çamurdandır ama sevgi ve ızdırapla doludur." - M. Kaplan