- kaymak
isim Sütün veya yoğurdun yüzünde zar durumunda toplanan, açık sarı renkli, koyu yağlı katman, krema
- kaymak
nsz Düz, ıslak, donmuş veya kaygan bir yüzey üzerinde sürtünerek kolayca yer değiştirmek"Sol tekerlekler küçük bir hendeğin içine kaydı." - O. C. Kaygılı
- kriz
isim, tıp (***) Bir organda birdenbire ortaya çıkan fizyolojik bozukluk, akse"Krizler sıkıştırdığı zaman özel kliniklerde yatmaya gidiyordu." - Ç. Altan
- toprak kayması
isim, jeoloji Yağışların etkisiyle toprağın alt tabakalarının gevşemesi sonucu üst tabakanın yerinden oynayarak hareket etmesi, kayşa, göçü, heyelan
- çöküntü
isim Çökme
- düşme
isim Düşmek işi"Büyük bir maharetle kurulan pusuya düşmeme bıçaksırtı kalmıştı." - R. N. Güntekin
- bunalım
isim Doğal bir süreçte birdenbire oluşan aykırılık, bunluk, buhran, kriz"Ancak bütün dünyada bir bunalım içinde bulunan opera, bizde haydi haydi bocalamaktadır." - M. And
- çökmek
nsz Bulunduğu düzeyden aşağı inmek, çukurlaşmak"Toprak çökmek. Yol çökmek."
- çökme
isim Çökmek işi
- düşmek
-e Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek"Havada uçan kuş, vurulmuş gibi birdenbire sokağa düşüyor." - R. N. Güntekin
- durgunluk
isim Durgun olma durumu"Bana göre ölümün en büyük vasfı durgunluk, hareketsizliktir." - N. Hikmet
- yığılmak
nsz Yığma işine konu olmak veya yığma işi yapılmak"Yarım saate varmadan evdeki bütün çarşaflar, pikeler, yorganlar, yastıklar salonun ortasına yığılmış oluyordu." - E. Şafak
- göçmek
-den, -e Yerleşmek amacıyla mahalle, köy, şehir veya ülke değiştirmek"Selanik elden çıkınca ailesi İzmir'e göçmüştür." - A. İlhan
- fiyatların birden düşmesi
- iş durğunluğu
- çöküp düşmek
- birdenbire düşmek, küt diye düşmek, yığılmak,
- birden düşmek veya batmak
- ekonomik kriz
- kaymak (toprak)
- kendini bırakmış bir şekilde oturma veya yürüme