- ağır
sıfat Tartıda çok çeken, hafif karşıtı"Kurşun, ağır bir madendir. Taş yerinde ağırdır."
- ağır ağır
zarf Yavaş yavaş"Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden." - A. Haşim
- azar azar
zarf Yavaş yavaş"Canan'ın pembe gölgesi azar azar küçülerek uzaklaşıyordu." - P. Safa
- yavaş
sıfat Hızlı olmayan, ağır, çabuk karşıtı"Yavaş bir yürüyüş."
- yavaş yavaş
zarf Yavaş bir biçimde, ağır ağır, adım adım, aheste aheste, aheste beste, sepil sepil"Yaptıkları işin akışından, gözleri yavaş yavaş ışıklarını buluyor, ruhlarının başıboş heyecanı duruluyor, çerçeveleniyor." - N. Hikmet
- yavaşça
zarf Oldukça yavaş bir biçimde, usulca"Genç kız otobüse binerken yaklaştı, yavaşça sordu." - N. Hikmet
- muttarit olarak
- ritmli olarak
- yavaþ
- yavaş yavaş, ağır ağır, yavaşça