- biraz
sıfat Bir parça, azıcık"Biraz yağmur yağdı mı Beyoğlu'nun yaya kaldırımlarında yürüyebilirsen yürü." - F. R. Atay
- Az
sıfat Nicelik, nitelik, güç, süre, sayı bakımından eksik, çok karşıtı"Heykel konularının parmakla sayılacak kadar az olduğunu ileri sürüyordu." - B. R. Eyuboğlu
- hafif
sıfat Tartıda ağırlığı az gelen, yeğni, ağır karşıtı
- azıcık
sıfat Çok az, biraz"Kahve caddeye oranla azıcık geride, bir bahçe içinde." - S. Birsel
- bir parça
sıfat Biraz, azıcık, çok az"Fakat bu tavrını bir parça arsızca buluyordu." - T. Buğra
- birazcık
sıfat Pek az, çok az"İçeride nereden gelirse gelsin, birinin birazcık benimsenmesinden tedirgin." - A. Ağaoğlu
- çok az
- biraz, azıcık, bir parça, hafifçe