- ses
isim Kulağın duyabildiği titreşim, seda, ün"Şafağa doğru otomobil sesi duyuldu." - F. R. Atay
- feryat
isim Haykırış, çığlık"Bu, bir hayat kurtarma feryadıdır." - B. Felek
- bağırış
isim Bağırma işi"Arada sırada bağırışların arasında küfürler savruluyordu." - Halikarnas Balıkçısı
- bağırmak
nsz İnsan yüksek ve gür ses çıkarmak"Yaşasın hürriyet diye bağırsa ismi tarihe geçecekti." - Ö. Seyfettin
- haykırmak
nsz Telaş, şikâyet vb. sebeplerle yüksek sesle bağırmak"Çocuk haykırarak ağlamaya başlamıştı." - A. Kulin
- çığlık
isim Acı, ince ve keskin ses, feryat, figan"Martıların çığlıkları arasında ayıklanmış yığınların çevresinde yeni çöp tepecikleri oluştu." - L. Tekin
- bağırma
isim Bağırmak işi"Beni durdurmak için bağırmaya başladı." - E. Şafak
- seslenmek
nsz Uzaktan bağırarak çağırmak, ünlemek"Aşağıda daimî akislerle seslenen gürültülü, derin yarlar tehlike hissini kalbimizden ayırmıyordu." - H. S. Tanrıöver
- haykırış
isim Haykırma işi"Haykırışlarına etraftan karşılık gelmiyordu." - H. R. Gürpınar
- seslenme
isim Seslenmek işi
- çağırmak
-i Birinin gelmesini kendisine yüksek sesle söylemek, seslenmek"Etrafına bakındı fotoğrafçıları çağırmak için." - A. Kulin
- haykırma
isim Haykırmak işi"Hâlsiz hâlsiz bağırdı, fazla haykırmaya nefesi yetmiyordu." - M. Yesari
- bağırtı
isim Bağırırken çıkarılan sesin adı
- yaygara koparmak
yaygarayı basmak"Cıyak cıyak bir dudu yaygarası, herkesi yerinden sıçrattı." - S. M. Alus
- bağırmak, kışkırmak, seslenmek, bağırma, bağırış