- uzay gemisi
isim, gök bilimi Uzaya gitmek için yapılmış taşıt, mekik
- kayık
isim, denizcilik Kürek veya yelkenle yürütülen ufak tekne"Halk arabalarla, kayıklarla, yaya olarak oralara kadar geliyor ve bu ağaçların altına dağılıyordu." - A. H. Çelebi
- gemi
isim, denizcilik Su üstünde yüzen, insan ve yük taşımaya yarayan büyük taşıt, sefine"Bu yolculuğa bizi götürecek bir tek gemi bulamadık." - A. Erhat
- tekne
isim Türlü işlerde kullanılmak için çoğu ağaçtan veya taştan yapılan, uzun ve geniş kap"Bir taş teknenin üstünde doktor Abbas'ın ölüsünü kesti biçti." - Y. Kemal
- teslim etmek
bir şeyi sahibine vermek
- nakletmek
-i Nakil işini yapmak, bir yerden başka bir yere geçirmek, iletmek"İkisi de koluna girerek hastayı otomobile naklettiler." - P. Safa
- uçak
isim Kanatlarının altındaki havanın yaptığı basınç yardımıyla yükselip ilerleyebilen motorlu hava taşıtı, tayyare
- göndermek
-i, -e Bir yere doğru yola çıkarmak, yollamak, ulaşmasını, gitmesini sağlamak, irsal etmek"Hepimizi esir edip Malta'ya gönderecekleri ağızlarda dolaşıyordu." - H. E. Adıvar
- yollamak
-i, -e Göndermek"Hekim hademeleri aşağıya yolladı." - M. Ş. Esendal
- sandal
isim, bitki bilimi Sandalgillerden, kerestesi sert ve kokulu bir ağaç (Santalum album)
- vapur
isim Su buharı gücüyle çalışan gemi"Vapur saat birde hareket etti." - A. Ağaoğlu
- gemi, vapur, büyük uçak ya da uzay gemisi, uzay aracı, gemiyle taşımak/göndermek, gemiye yüklemek, gemiye tayfa olarak almak/girmek,
- gemi hizmetine almak
- gemi hizmetine yazılmak
- gemiye yüklemek