- parça
isim Bir bütünden ayrılan, ayrı sayılan veya artakalan şey"Yolun bu parçası bozuk."
- daire parçası
isim, geometri Bir dairenin kirişi ile o kirişin yayı arasında kalan parça
- bölüm
isim Bir bütünü oluşturan parçaların her biri, kısım"Gelgelelim, hayatın bu masalsı bölümü çok kısa sürüyor." - A. Ağaoğlu
- kesim
isim Kesme işi
- kısım
isim Parçalara ayrılmış bir şeyin her bölümü, bölük, kesim"Felsefenin teorik olan kısmına pek aldırmaz." - N. Araz
- dilim
isim Bir bütünden kesilmiş veya ayrılmış ince, yassı parça"Ekmek satan yer yokmuş, bir dilim kek alabilmek üzere bir pastacıya giriyorum." - A. Ağaoğlu
- bölmek
-i Bir bütünü iki veya daha çok parçaya ayırmak, taksim etmek"Bir domates aldı, çakıyla dörde böldü." - N. Cumalı
- bölüt
isim, biyoloji Zigotun bölünmesinden sonra oğulcukta ortaya çıkan ve az çok birbirine benzeyen parçaların her biri
- Arıcılık, Arılarda karnı (abdomeni) oluşturan halkaların her biri.
- kesilmiş parça
- daire kesmesi kesme
- kesimlemek
- parça, bölüm, kesim, kısım, dilim, parça, daire parçası, segman, parçalara ayırmak, bölmek, bölünmek