- ücret
isim, ekonomi İş gücünün karşılığı olan para veya mal"Ücret hizmet mukabilidir. Ne yapıyorsun ki sana para verelim?" - N. Hikmet
- basınç
isim, fizik Bir yüzey üzerine etkide bulunan gücün yüz ölçümü birimine düşen miktarı, tazyik"Gazların, içinde kapalı oldukları kabın her yönüne doğru basınçları vardır."
- pervane
isim Geceleri ışık çevresinde dönen küçük kelebek, kepenek (II)"Ötede mum yanıyor bir şeyler dönüyor / Pervaneler art arda ne çabuk ölüyor" - B. Necatigil
- dönüş
isim Dönme işi"Dönüş yolunda radyoyu açtık." - E. Şafak
- vida
isim Döndürülerek bir yere sokulan burmalı çivi
- dönmek
nsz Kendi ekseni üzerinde veya başka bir şeyin dolayında hareket etmek"İçeride anahtarın acı bir gıcırtıyla döndüğünü duydum." - Y. Z. Ortaç
- çevirmek
-i Bir şeyin yönünü değiştirmek"Nefes nefese koşan anneme, başını çevirmeden cevap verdi." - Y. Z. Ortaç
- cimri
sıfat Elindeki parayı harcamaya kıyamayan, bitli, eli sıkı, ekti, hasis, kısmık, kibritçi, mıhsıçtı, nekes, pinti, sıkı, varyemez
- aldatmak
-i Beklenmedik bir davranışla yanıltmak"Ama bu münferit hayranlıklar aldatmamalı bizi." - C. Meriç
- tazyik
isim Sıkıştırma, darlaştırma"Bütün kanı göğsünü çatlatacak bir tazyikle kalbine hücum ediyordu." - Y. K. Karaosmanoğlu
- sikmek
-i Erkek cinsel ilişkide bulunmak
- yatmak
nsz Bir yere veya bir şeyin üzerine boylu boyunca uzanmak"Dörtnala giden atların köpüklü boynuna bir daha yatmayacak." - N. Hikmet
- dolandırmak
-i Dolanma işini yaptırmak
- gardiyan
isim Cezaevlerinde düzeni, tutukluların kurallara uygun biçimde davranmalarını sağlamakla görevli kimse"Eski gardiyan boş gözlerle bakıyor, en küçük bir ilgi göstermiyordu." - O. Kemal
- sızdırmak
-i Sızmasına yol açmak"Bu küp suyu sızdırıyor. Son kadeh adamı sızdırdı."
- maaş
isim Aylık"Birdenbire ummadığım masraflarla ve kira ödeme derdiyle karşı karşıya kalınca, gülünçleşti maaşım." - E. Şafak
- vidalamak
-i Vida ile tutturmak
- burmak
-i Bir şeyi iki ucundan tutup ekseni etrafında ters yönlere çevirerek bükmek"Bazı sıkı zamanlarda öyle olur ki sırtımdan çıkan gömleği elimde burup sıktığım zaman, tekneden çıkmış çamaşır gibi zırıl zırıl su akar." - R. N. Güntekin
- burulmak
nsz Ekseni çevresinde döndürülmek
- uskur
isim Pervane"Boğaz'dan uskur gürültüleriyle köpük köpük geçen bir vapura dalmış." - A. İlhan
- çevriliş
isim Çevrilme işi
- sikişmek
- vida, pervane, uskur, kâğıt külah,
- amana koydum
- ağaç vidası
- cinsel ilişkide bulunmak
- dolandımak
- gemi pervanesi
- hapishane gardiyanı
- ile yatmak
- işe yaramayan at
- küçük tütün paketi
- vida gibi dönmek
- vida gibi sıkıştırmak
- vida haline koymak
- vida ile tutturmak
- vidanın dönmesi
- vidayı çevirmek