- perde
isim Görüşü, ışığı engellemek, bir şeyi gizlemek için pencereye veya bir açıklığın önüne gerilen örtü"Durmadan pencere kapatıyor, perde çekiyorum." - A. Ağaoğlu
- olay
isim Ortaya çıkan, oluşan durum, ilgi çeken veya çekebilecek nitelikte olan her türlü iş, hadise, vaka"O olaydan sonra bir daha yalnız kalmamıştık onunla." - N. Cumalı
- sahne
isim İzleyicilerin kolayca görebilmeleri için genellikle yerden belli bir ölçüde yüksek yapılan, oyun, müzik vb. gösteri yapmaya uygun yer, oyunluk"Tiyatro yönetimi ve sahne düzeni her bakımdan ilkel, çağın koşullarına uygun olarak bozuktu." - M. And
- bölüm
isim Bir bütünü oluşturan parçaların her biri, kısım"Gelgelelim, hayatın bu masalsı bölümü çok kısa sürüyor." - A. Ağaoğlu
- görünüm
isim Bir şeyin dıştan bakıldığında görünen biçimi, görünme durumu, görünüş, manzara, zevahir, vizyon"O geniş caddeler bugünkü hazin görünümleriyle nihayet bulurlar. Edebiyatın özlemleri acı bir batkıya uğrar." - S. İleri
- görüntü
isim Gerçekte var olmadığı hâlde varmış gibi görünen şey, hayalet
- manzara
isim Bakışı, dikkati çeken her şey"Karışık rüyalarda görülen manzaralar gibi dumanlı bir sahne." - A. Gündüz
- tablo
isim Bez, tahta, kâğıt vb. maddeler üzerine yapılmış yağlı boya, sulu boya, pastel veya kara kalem resim"Hırsımdan bazılarına tablomu bedava verdim, alın, götürün diye bağırdım." - H. C. Yalçın
- rezalet
isim Toplumun duygularını inciten olay veya durum, kepazelik, maskaralık, rezillik"Trafik düzeni rezalettir günden güne." - N. Cumalı
- hadise
isim Olay"Bir gece evvelki hadiseyi unutmak mümkün müydü?" - P. Safa
- mahal
isim Yöre (I)"Binaenaleyh, bu koruma tedbiri pazarda değil kesiş mahallinde yapılır." - N. Hikmet
- yazı tahtası
isim Okullarda üzerine yazı yazılan, genellikle kara tahta
- mizansen
isim, tiyatro Düzentileme"Piyes falsoları, yersiz mizansenleriyle devam ediyor." - C. Uçuk
- karatahta
- olay yeri
- sahne dekoru
- (argo) bir yerde bulunmak. put on a scene olay çıkarmak
- (informal) kıyameti koparmak. quit the scene sahneden veya olay yerinden çekilmek
- bir olayın geçtiği yer ve şartlar
- gizlice. Don't make a scene Hadise çıkarma. make the scene (A.B.D.)
- hikâyede olayların geçtiği yer. scene painter sahne dekoru ressamı. scene' shifter sahne dekorunu değiştiren kimse. behind the scenes perde arkasında
- sahne, olay yeri, sahne, keste, dekor, mizansen, görünüm, manzara, olay, rezalet, patırtı, olay, heyecan