- kum
isim, madencilik Silisli kütlelerin, kayaların, doğal etkenlerle parçalanarak ufalanmasından oluşan, deniz kıyısı, dere yatağı vb. yerlerde çok bulunan, ufak, sert tanecikler"İki kamyon kum getirmemi istedi." - Y. Atılgan
- plaj
isim Kumsal"Plajlarda sesin, mavi suların içine gömülmek, çam altlarında uyku çekmek dururken nereye gideceğiz?" - S. F. Abasıyanık
- cesaret
isim Güç veya tehlikeli bir işe girişirken kişinin kendinde bulduğu güven
- yiğitlik
isim Yiğit olma durumu, yiğitçe davranış, yüreklilik, cesaret"Türk yiğitliği destanları, kendilerine layık olacağı kadar yazılabilmiş değildir." - A. Ş. Hisar
- arena
isim Boğa güreşi, yarış, oyun vb. gösteriler yapılan alan
- kumsal
isim Kumu olan yer"Yolun neresi kayalık, neresi kumsal hep ezbere bilirdi." - Halikarnas Balıkçısı
- zımparalamak
-i Zımpara kâğıdı sürerek bir şeyin yüzeyindeki pürüzleri yok etmek
- kumluk
isim Kumsal"Çocukların top oynadıkları kumluktan iskeleye doğru yürürken hep planlar kuruyordu." - C. Uçuk
- Gözle görülebilen küçük mineral taneciklerden oluşan gevşek malzeme; tanecikler 1/16 ıla 2 milimetre boyutunda, şekil olarak yaklaşık küresel veya köşeli olabilir.
- boğa güreşi alanı
- içine kum katmak
- kum saatindeki kum
- kum, ç.kumsal, kumlu çimerlik, plaj, ç.kum saatiyle ölçülen zaman, kum serpmek, kumla örtmek, zımparalamak, zımparayla düzeltmek
- platerina
- ömrün dakikaları
- üstüne kum serpmek