- akmak
-den Sıvı maddeler veya çok ince taneli katı maddeler bir yerden başka bir yere doğru gitmek"Eskiden Sakarya, bu köprünün altından akarmış." - S. F. Abasıyanık
- bitmek
nsz Tükenmek"Dün akşam param bitmişti." - S. F. Abasıyanık
- bitirmek
-i Bitmesini sağlamak, sona erdirmek, tüketmek, tamamlamak, sonuçlandırmak"Bu işi sonuna kadar bitirmek lazım." - P. Safa
- tükenmek
nsz Bitmek, sona ermek, kalmamak"Vaktiyle yaşamış olan büyük musiki ustaları nesillerinin artık tükenmiş olduğu da söylenirdi." - A. Ş. Hisar
- tüketmek
-i Kullanarak, harcayarak yok etmek, bitirmek, yoğaltmak"Titreyen elleri baş ucundaki sürahiye gide gele içindeki suyu tüketmişti." - E. E. Talu
- tükenmek, bitmek,