- gürültü
isim Aralarında uyum bulunmayan düzensiz seslerin bütünü, patırtı, şamata"Gemi baş döndüren zaferli bir gürültüyle indi sulara." - Ç. Altan
- patırtı
isim Pat pat çıkan sesin adı"Dışarıdan akseden birtakım motosiklet patırtılarıyla ikimiz birden yerimizden fırlayıp merdiven başına koştuk." - Y. K. Karaosmanoğlu
- bozmak
-i Bir şeyi kendisinden beklenilen işi yapamayacak duruma getirmek"Bu iki radyo istasyonu birbirini bozuyor."
- büzmek
-i Buruşturarak, sıkıştırarak veya kıvrım yaparak bir şeyin alanını ve hacmini küçültmek
- karıştırmak
-i, -e Karışma işini yaptırmak
- kabartmak
-i Kabarmasını sağlamak, kabarmasına yol açmak"Vapur geri geri beyaz köpükler kabartarak açılmaya başlamış." - Ç. Altan
- kırma
isim Kırmak işi
- sinirlendirmek
-i Sinirlenmesine sebep olmak"Aklıma gelince sinirlendiriyor, hasta ediyor." - N. Ataç
- rahatsız etmek
rahatını bozmak, rahatını, keyfini kaçırmak"Ömer Ağa rahatsız bir gülümseme ile yüzünü biraz daha buruşturdu." - H. S. Tanrıöver
- buruşmak
nsz Düzgünlüğü bozulmak, üzerinde kırışık ve katlamalar oluşmak"Daralmış, buruşmuş sof ceketi, uzamış sakalıyla işportacı Yahudilere dönmüş." - R. N. Güntekin
- buruşturmak
-i Buruşuk duruma getirmek"Az kalsın açmadan onu da buruşturup atacaktı." - O. Aysu
- farbala
isim Fırfır"Tam o sırada çıt etti, merdivenin üstüne asılı farbalaların bir köşesi koptu." - P. Safa
- fırfır
isim Giysi, perde vb.nin kenarlarına dikilen kırmalı veya büzgülü süs, farba, farbala
- kırma yapmak
- rahatını bozmak
- zihni karışma
- buruşturmak, kırıştırmak, bozmak, karıştırmak, sinirlendirmek, telaşlandırmak, huzurunu bozmak,
- devamlı davul sesi
- devamlı davul sesi.
- kargaşa. ruffler dikiş makinalarında kırma yapan ek alet.