- talan etmek
yağmalamak
- soymak
-i Bir şeyin üzerinden kabuk, deri, zar vb.ni çıkarmak"Takkesini geçirmiş, entarisini kuşanmış, elma soyuyordu." - A. Gündüz
- yağma etmek
birçok kimse, zor kullanarak bir malı alıp kaçmak"Yağma ve hırsızlıkla güvenlik ve huzuru bozmaktadır." - F. R. Atay
- çalmak
-i, -e Başkasının malını gizlice almak, hırsızlık etmek, aşırmak"İngiliz cephesinden at kaçırıp bize satan bedeviler dönüşlerinde bizim atlarımızı çalıp İngilizlere satarlardı." - F. R. Atay
- aşırmak
-i, -den Yüksek veya geçilmesi güç bir yerin üstünden diğer yanına geçirmek
- araklamak
-i Çalmak, aşırmak
- soyup soğana çevirmek
hiçbir şey bırakmamacasına soymak"Takkesini geçirmiş, entarisini kuşanmış, elma soyuyordu." - A. Gündüz
- mahrum etmek
yoksun bırakmak"Esef olunur ki memleket, ilmî ehliyeti haiz, üstün insanlardan mahrumdu." - S. Ayverdi
- zorla almak
- hırsızlık etmek
- soymak, çalmak