- çürük
sıfat Çürümüş olan"Yabancı, kirli, çürük dişlerini göstererek gülümsüyordu." - Ö. Seyfettin
- eski
sıfat Çoktan beri var olan, üzerinden çok zaman geçmiş bulunan, yeni karşıtı"Ey benim eski duygularım, eski düşüncelerim. Neden böyle uzaksınız benden?" - N. Ataç
- cılız
sıfat Çok zayıf ve güçsüz, eneze, nahif"Hanın sahibi cılız bir adamdı." - S. F. Abasıyanık
- raşitik
sıfat Raşitizm hastalığına yakalanmış (çocuk)
- sarsak
sıfat Yaşlılık, hastalık vb. sebeplerle güçsüz kalarak vücudu titrer gibi sarsılan (kimse)
- sıska
sıfat Çok zayıf ve kuru, kaknem, çelimsiz, arık"Bodrum katında kalan sıska oğlanın salonunun tam üstüne denk düşüyordu odası." - E. Şafak
- düşecek gibi
- raşitizm hastalığına tutulmuş
- zayıfça tutturulmuş, çürük