- nokta
isim Çok küçük boyutlarda işaret, benek
- açı
isim, matematik Birbirini kesen iki yüzey veya aynı noktadan çıkan iki yarım doğrunun oluşturduğu geometrik biçim, zaviye
- oran
isim Büyüklük, nicelik, derece bakımından iki şey arasında veya parça ile bütün arasında bulunan bağıntı, nispet, rasyo"Yerli oyunların çeviri oyunlara oranı değişti ve yükseldi." - M. And
- yön
isim Belli bir noktaya göre olan yer, taraf
- saygı
isim Değeri, üstünlüğü, yaşlılığı, yararlılığı, kutsallığı dolayısıyla bir kimseye, bir şeye karşı dikkatli, özenli, ölçülü davranmaya sebep olan sevgi duygusu, hürmet, ihtiram"İnsanlara saygıyı yitirdin mi yandın bittin, on paralık oldun demektir." - Y.
- bakım
isim Bakma işi
- ilgi
isim İki şey arasında bulunan herhangi bir bağlılık, ilişki, alaka, taalluk, aidiyet
- nispet
isim Oran"Zira melal devri uzadığı nispette teheyyüç kuvvetli ve devamlı oluyor." - R. H. Karay
- saygı göstermek
saymak, değer vermek"İnsanlara saygıyı yitirdin mi yandın bittin, on paralık oldun demektir." - Y. Kemal
- itibar
isim Saygınlık"Benim bir kuru itibardan başka neyim var bu dünyada kaybedecek?" - N. Cumalı
- saygınlık
isim Saygı görme, değerli, güvenilir olma durumu, itibar, prestij"Benim tiyatroya tutuluşum gibi, yaşamaya tutulmuş bütün o kadınların hayatlarındaki saygınlığı gördüm." - A. Ağaoğlu
- saymak
-i Bir şeyin kaç tane olduğunu anlamak için bunları birer birer elden veya gözden geçirmek, sayısını bulmak"Nara sormuşlar: -Tanelerin kaç tane? Yiyenler saysın bana ne- demiş." - B. R. Eyuboğlu
- hürmet etmek
saymak, saygı göstermek"Hakanına sarsılmaz bir hürmetle merbuttu." - N. Hikmet
- münasebet
isim İlişik, ilişki, ilinti"İzmir'den, ordunun başından ve temasa geldiğim siyasi münasebetlerden uzaklaşamazdım." - Atatürk
- uymak
-e Ölçüleri birbirini tutmak"Ayakkabı ayağına iyi uydu."
- hürmet
isim Saygı"Hakanına sarsılmaz bir hürmetle merbuttu." - N. Hikmet
- alaka
isim İlgi"Sporla alakası var, dedimse öyle sıkı fıkı bir alaka değil." - N. Hikmet
- uyma
isim Uymak işi, intibak, riayet, tebaiyet, tevafuk"Bu karşılaştıklarına uyma yeteneği, en çok kocasıyla ilişkilerinde görünüyordu." - N. Cumalı
- önem
isim Bir şeyin nitelik veya nicelik bakımından değeri olma durumu, ehemmiyet"Karacaoğlan'ı okudukça deyişin önemini daha iyi anlarız." - N. Ataç
- husus
isim Konu, madde"Mallarımın idaresi hususunda kendisinden hiçbir yardım esirgemiyorlar." - E. E. Talu
- riayet
isim Uyma, boyun eğme"Edep ve erkâna riayet lazım." - R. H. Karay
- dikkate almak
göz önünde bulundurmak, hesaba katmak, gereğini düşünmek"Onun kalbini, haysiyetini kıracak sözler söylenmeden bu zarif hareketle her şeyin anlatılmış olması dikkate şayandır." - A. H. Çelebi
- ehemmiyet
isim Önem"Bu kadarının hiç de ehemmiyeti yoktu." - N. F. Kısakürek
- hayranlık
isim Hayran olma durumu"Sıcak bir ekmek gibi bölünebildiğini görünce artmış hayranlığımız." - E. Şafak
- hatır sayma
- hayran olmak
- hürmete lâyık saymak
- hürmetler
- konusunda
- münasebet saygı itibar
- saygı duymak
- saygı, hürmet, uyma, riayet, saygı, bakım, yön, çekit, saygı göstermek, saygı duymak, -e riayet etmek, uymak
- selâmlar