-
kara nokta : isim Kara yollarında çok sık kaza olan yer
-
noktainazar : isim Görüş, görüş açısı"Fakat son zamanlarda zuhur eden sembolist yahut dekadan edebiyatlar terbiye noktainazarından muzır amillerdendir." - Z. Gökalp
-
başnokta : isim, matematik Başlangıç noktası
-
nokta atışı : isim Önceden belirlenen hedefe ateşli silahlarla yapılan isabetli atış
-
nokta memuru : isim Kavşaklarda durup trafik akışını düzenleyen görevli"Nokta memuru otomobilin hızını yedi buçuk, müfettiş on üç olarak iddia ediyorlardı." - M. Ş. Esendal
-
nokta nokta : zarf Hafif hafif, belli belirsiz"Allı gelin pullu gelin has gelin / Ayağını nokta nokta bas gelin" - Halk türküsü
-
nokta turizmi : isim Gezi, ziyaret ve alışveriş programı önceden belirlenen varış noktasında yapılan turistik düzenleme, destinasyon turizmi
-
noktası noktasına : zarf Eksiksiz olarak, tastamam bir biçimde"Evde ne yapacağını, ne gibi bir vazife göreceğini sana şimdi noktası noktasına anlatacağım." - N. F. Kısakürek
-
iki nokta : isim Kendisinden sonra örnek verilecek veya açıklama yapılacak cümlenin sonuna konulan noktalama işareti (:)
-
karanlık nokta : isim Bilinmeyen, gizli, şüpheli konu"İki üç günlük mesaiyle bir sürü karanlık noktayı çözümledin." - O. Aysu
-
kırmızı nokta : isim Televizyonda şiddet veya cinsellik içeren programların belli bir yaşın altındakilere izlettirilmemesini belirten işaret
-
kilit nokta : isim Bütün işlerin bağlı olduğu önemli nokta, makam veya yer, kilit mevki"Nihayet kilit noktalardaki bazı dilencilere piştov dağıtıldı ve bunun sonucu hemen görüldü." - İ. O. Anar
-
kör nokta : isim Trafikte sürücünün geriden gelenleri aynalarda göremediği bölge, kör alan, ölü açı, ölü nokta
-
maddesel nokta : isim Bir maddenin, üç boyuttan soyutlanmış varsayılan çok küçük parçası
-
orta nokta : isim, spor Futbolda başlama vuruşunun yapıldığı yer, nokta
-
ölü nokta : isim Gözden uzak yer
-
sarı nokta : isim, biyoloji Sarı benek
-
siyah nokta : isim Özellikle yüzdeki gözeneklerde kirin birikmesiyle oluşan iltihaplı veya iltihapsız siyah leke
-
üç nokta : isim, dil bilgisi Tamamlanmamış cümlelerin sonuna veya başına yan yana konulan noktalama işaretinin adı (...)
-
alevlenme noktası : isim, kimya Herhangi bir maddenin buharının açık alevde yanabileceği en küçük sıcaklık derecesi, parlama noktası
-
başa baş noktası : isim Bir yabancı paranın veya değerli kâğıdın piyasa değeri ile üstünde yazılı değerin aynı olması durumu
-
başlangıç noktası : isim Bir işin veya şeyin başladığı yer
-
başucu noktası : isim, gök bilimi Yeryüzündeki bir gözlem noktasından geçen düşey doğrultusunun gökyüzünü deldiği iki noktadan, ufkun üstünde olanı, semtürreis
-
besleme noktası : isim, fizik Elektrik enerjisinin bir şebekeden diğer bir şebekeye iletildiği nokta
-
boğumlanma noktası : isim, dil bilgisi Ağız boşluğunda seslerin oluştuğu noktaların her biri, çıkak, mahreç
-
buharlaşma noktası : isim, fizik Bir sıvının kaynatılma sonucunda buhar durumuna geçme derecesi
-
can noktası : isim En önemli husus, vurgulanması gereken yer"Bütün şikâyetlerinin can noktası bu cins maskaralıklar değil mi?" - R. N. Güntekin
-
çıkış noktası : isim Bir şeye başlanılan yer"Çıkış noktanız hatalı."
-
dayanak noktası : isim Yapılarda bir bölümün ağırlığını taşımaya yarayan öge
-
denetim noktası : isim Denetleme yapılan yer
-
doğu noktası : isim, gök bilimi Güneş diski merkezinin 21 Mart'ta ve 23 Eylül'de ufukta doğduğu nokta
-
donma noktası : isim, fizik Eriyik durumda bulunan bir metalin kendi özelliğine bağlı olarak donmaya başladığı andaki ısı derecesi
-
doruk noktası : isim Bir gelişmede gelinen en önemli, heyecanlı veya etkili durum
-
doyma noktası : isim Doyuma ulaşma sınırı"Korkunun bile bir son merhalesi, doyma noktası vardır." - E. Şafak
-
doyum noktası : isim İstek ve gereksinimlerin en üst sınırı
-
dönüm noktası : isim Bir olayın yeni bir duruma geçme zamanı"Savaşın dönüm noktası."
-
düğüm noktası : isim Bir şeyin sonuçlanması için çözülmesi, açıklığa kavuşturulması gereken güç yanı
-
ergime noktası : isim, fizik Bir katının sıvı duruma geçmeye başladığı ve tamamen sıvılaştığı durum arasındaki sıcaklık derecesi veya aralığı
-
güney noktası : isim, gök bilimi Güney doğrultusunun ufuk üzerinde göğü deldiği nokta
-
güz noktası : isim, gök bilimi Sonbaharda, gün tün eşitliği anında Güneş'in gök Ekvator'u çizgisi üzerinde bulunduğu nokta
-
hareket noktası : isim Bir iş, bir yolculuk vb.nin başladığı yer
-
ilkbahar noktası : isim, gök bilimi İlkbaharda gündüz gece eşitliği anında Güneş'in gök Ekvator'u çemberi üzerinde bulunduğu nokta
-
izabe noktası : isim, kimya Madenin sıvı duruma getirildiği derece
-
kavrama noktası : isim Arabanın harekete geçtiği an ve durum
-
kaynama noktası : isim, fizik, kimya Bir sıvının üzerindeki basınçla o sıcaklıktaki doygun buhar basıncının denk olduğu sıcaklık
-
kerteriz noktası : isim, denizcilik Geminin bulunduğu yeri anlamak için kerteriz almaya yarayan fener kulesi, duba, şamandıra vb.nin harita üzerindeki yeri
-
kırılma noktası : isim Bir olay veya gelişmenin ulaştığı en duyarlı an veya durum
-
kuzey noktası : isim, gök bilimi Ufukta kuzey doğrultusunun gök küresini deldiği nokta
-
nirengi noktası : isim Nirengi işleminde ayrılan üçgenlerin tepe noktası
-
odak noktası : isim Bir merceğe paralel olarak gelen ışınların, mercekten geçip kırıldıktan sonra merceğin öte yanında birleştiği nokta
-
parlama noktası : isim, kimya Alevlenme noktası
-
penaltı noktası : isim Penaltı atışının yapıldığı nokta
-
polis noktası : isim Polisin karakol dışında konuşlandığı yer
-
püf noktası : isim Bir işin en ince, hassas ve önemli noktası"Hatta bazıları mesleğin püf noktalarını anlatan kitaplar yazıp tecrübelerini gelecek nesillere miras bırakmışlardı." - İ. O. Anar
-
santra noktası : isim, spor Futbol sahasının ortasında bulunan, oyunun başlatıldığı nokta, santra
-
nokta koymak : gereken yerde nokta işaretini kullanmak
-
noktasına virgülüne dokunmadan : olduğu gibi