- yardım
isim Kendi gücünü ve imkânlarını başka birinin iyiliği için kullanma, muavenet"Oğlunun yardım dileyen bakışlarını görmezden gelerek kahvaltı masasına oturdu." - E. Şafak
- kurtarma
isim Kurtarmak işi
- kurtarmak
-i Bir canlıyı bir felaketten, tehlikeden veya zor durumdan uzaklaştırmak"İşte böyle bir eser onları bu külfetten kurtarmış olur." - A. H. Çelebi
- kurtulma
isim Kurtulmak işi"Öyle ya, hasta olduklarını bilseler bu hastalıktan kurtulmaya çalışmazlar mı?" - O. V. Kanık
- kurtuluş
isim Bir şeyden, bir yerden kurtulma, felah, halas, necat, selamet"Doktor o kaosun içinde yalnızlığı seçmiş, kurtuluşu onda bulmuştu." - T. Buğra
- kurtarış
isim Kurtarma işi"Sanat üzerinde çalışmak zaten bir kendini kurtarış çabasıdır." - B. Necatigil
- imdadına yetişip kurtarmak
- imdadına yetişme
- kurtarmak, kurtarma, kurtulma, kurtuluş