- kaldırmak
-i Bulunduğu yerden almak"Örtüyü masanın üzerinden kaldır."
- feshetmek
-i Verilmiş bir yargıyı kaldırmak, bozmak
- iptal etmek
kullanıştan kaldırmak
- ayrılmak
-e Ayırma işine konu olmak"Geçen hafta, Akşehir'de Nasrettin Hoca törenine ayrılmıştı." - F. R. Atay
- lağvetmek
-i Bir kuruluşu kaldırmak, işleyişine son vermek
- ilga etmek
bir şeyin varlığını ortadan kaldırmak
- iptal
isim Yararlıktan, kullanıştan kaldırma, silme, bozma
- fesih
isim, hukuk Verilmiş bir yargıyı kaldırma, bozma"Fesih kararı."
- yürürlükten kaldırmak
uygulanmaz duruma getirmek"Yürürlükte bulunan kanunlar, usuller, kurallar. Fakat umumi hatlar yine yürürlükte idi." - F. R. Atay
- yürürlükten kaldırma
- iptal. repealable feshedilir
- lağvı mümkün
- lağvı mümkün.
- yürürlükten kaldırmak, feshetmek, iptal etmek, yürürlükten kaldırma, fesih, iptal