- artık
sıfat İçildikten, yenildikten veya kullanıldıktan sonra geriye kalan
- ölü
sıfat Hayatı sona ermiş olan, artık yaşamıyor olan, morto, diri karşıtı
- ceset
isim Ölü beden, naaş"Gece sabaha karşı, balıkçılar denizde bir ceset bulmuşlardı." - A. İlhan
- kalıntı
isim Artıp kalan şey, bakiye
- döküntü
isim Dökülmüş, saçılmış şeyler"Onlar kendi küfleri, kendi yırtık pırtıkları, kendi döküntüleriyle yaşayabiliyorlar." - Y. K. Beyatlı
- harabe
isim Yıkılmış veya yıkılmaya yüz tutmuş yapı, yıkı"Cadde açılmadan evvel mutabıklarının harabeleriyle henüz bir duvarı duruyordu." - A. H. Çelebi
- artık, kalıntı, ölü, ceset