- oran
isim Büyüklük, nicelik, derece bakımından iki şey arasında veya parça ile bütün arasında bulunan bağıntı, nispet, rasyo"Yerli oyunların çeviri oyunlara oranı değişti ve yükseldi." - M. And
- bağ
isim Bir şeyi başka bir şeye veya birçok şeyi topluca birbirine tutturmak için kullanılan ip, sicim, şerit, tel vb. düğümlenebilir nesne"Ayakkabının bağı çözüldü."
- bağ
isim Üzüm kütüklerinin dikili bulunduğu toprak parçası
- bağlantı
isim İki veya daha çok şeyin birbiriyle bağlı bulunması, ilişki, irtibat, bağlanak"Kar yüzünden çevre ile bağlantı kesildi."
- yakın
sıfat Az bir ara ile ayrılmış olan (zaman veya yer), uzak karşıtı
- ilgi
isim İki şey arasında bulunan herhangi bir bağlılık, ilişki, alaka, taalluk, aidiyet
- nispet
isim Oran"Zira melal devri uzadığı nispette teheyyüç kuvvetli ve devamlı oluyor." - R. H. Karay
- akraba
isim, hukuk Kan bağıyla birbirine bağlı olan kimseler"Geceleyin, babam, amcam, akrabamız, hepsi istasyonda idiler." - Y. K. Beyatlı
- ilişki
isim İki şey arasında karşılıklı ilgi, bağ, münasebet, temas"Arkadaşlık ve dostluk şeklinde bile bir ilişki aramadığını kesinlikle anlatacaktı." - H. E. Adıvar
- hısım
isim, hukuk Evlilik yoluyla birbirine bağlı olan kimseler
- ilinti
isim İki şey arasında ilgi, ilişki
- münasebet
isim İlişik, ilişki, ilinti"İzmir'den, ordunun başından ve temasa geldiğim siyasi münasebetlerden uzaklaşamazdım." - Atatürk
- geçim
isim Geçinme işi, geçinme araçları, geçinme, maişet"Geçimini dülgerlikle sağlardı." - N. F. Kısakürek
- alaka
isim İlgi"Sporla alakası var, dedimse öyle sıkı fıkı bir alaka değil." - N. Hikmet
- akrabalık
isim Akraba olma durumu
- aşina
sıfat Bildik, tanıdık"Sanki herkes uzun yolculuktan yeni dönmüş ve aşinalara kavuşmuştu." - T. Buğra
- bağıntı
isim Bir nesneyi başka bir nesne ile uyarlı kılan bağ
- bildik
sıfat Tanıdık (kimse veya şey)"Bu kesin tavır, annemin bildik tavrı değildi." - A. Kutlu
- hısımlık
isim Hısım olma durumu, karabet
- taalluk
isim İlgisi olma, ilgisi bulunma, ilgi, ilinti
- birliktelik
isim Birlikte olma durumu, beraberlik"Kim bilir belki onunla, kuşkularımızı ve aptallıklarımızı yenecek bir birlikteliği yeniden kurabiliriz." - E. Bener
- anlatma
isim Anlatmak işi, ifham, ilam, tefhim"Biz gücümüz yettiğince ve gönlümüzün isteğince sizi anlatmaya çalıştık." - A. Kabaklı
- görelilik
isim, felsefe Var olabilmek veya belirlenebilmek için bağıntı yolu ile başka bir şeye bağlı bulunma durumu, bağıntılılık, izafilik, izafiyet
- nakletme
isim Nakletmek işi
- akraba, ilgi, ilişki, bağlantı, ç.karşılıklı ilişki
- akrabalar
- ilişki ilgi akrabalık