- izleme
isim İzlemek işi, takip"Töreni izlemeye gelenlerin bir kısmı bu iş için tutulmuş insanlardı." - E. Şafak
- iş
isim Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
- arama
isim Aramak işi, taharri"Ankara'ya döner dönmez iş aramayı düşünüyordum." - A. Ağaoğlu
- araştırma
isim Araştırmak işi, araştırı, istikşaf, taharri, tetkik
- takip
isim Yetişmek, yakalamak veya bulmak amacıyla birinin arkasından gitme, izleme"Hazım Aslan'ı, bir polis hafiyesi gibi günlerce takipten sonra bulmaya muvaffak oldum." - H. E. Adıvar
- uğraş
isim Bir insanın yaptığı iş veya meslek, iş güç, meşguliyet"Bu arada köy yaşamından çeşitli sahneleri, uğraşları canlandıran oyunlar vardır." - M. And
- meşgale
isim Uğraşı"Bu yeşillik köşesini kurutmamak bizim için de bir meşgale teşkil etmişti." - H. C. Yalçın
- zulüm
isim Güçlü bir kimsenin yasaya veya vicdana aykırı olarak başkasını uğrattığı kötü durum, kıygı, eziyet, cefa"Nöbetçinin siyah süngüsü zorbalığın ve zulmün bir timsali gibi gözlerimin önünden geçiyordu." - H. C. Yalçın
- meşguliyet
isim Meşgul olma, uğraşma durumu"Çile çeken derviş, dergâhta kendisine gösterilen vazife dışında her istediğini okumakta ve bazı meşguliyetlerde bulunmakta serbestti." - A. H. Çelebi
- kovalama
isim Kovalamak işi"O kaçmalar, kovalamalar, kışkırtıcı hareketlerin hepsi onda da vardı." - N. Cumalı
- kovalamaca
isim Ebenin, yanına gizlice sokulup koluna vuranı kovalayıp yakalamaya çalışması biçiminde oynanan bir çocuk oyunu
- Bisiklet, İki bisikletçinin pistin karşılıklı iki ucundan başladığı saate karşı bireysel yarış.
- peşinden koşmak
- peşinden koşma
- kovalama, takip, peşine düşme, meşgale, uğraş, iş