- mahkeme
isim, hukuk Bir yargıçtan veya bazen savcı ve yargıçlardan oluşan bir kurulun, yargı görevini yerine getirdikleri yer, yargı yeri, yargıevi, mahkeme kapısı"Mahkemenin elinde bu iddiaları yalanlayacak bir belge yoktu." - T. Buğra
- dava
isim, hukuk Korunmanın bir hüküm ile sağlanması için yargı organlarına başvurma
- takip
isim Yetişmek, yakalamak veya bulmak amacıyla birinin arkasından gitme, izleme"Hazım Aslan'ı, bir polis hafiyesi gibi günlerce takipten sonra bulmaya muvaffak oldum." - H. E. Adıvar
- duruşma
isim, hukuk Davacı ile davalının yargıç karşısında hazır bulundukları yargılama evresi, murafaa"Ortada zaptiyesiyle, hapishanesiyle, hâkimleri, duruşmaları ile devlet kuvveti vardı, karşı durulamazdı." - T. Buğra
- kovuşturma
isim, hukuk Kovuşturmak işi, takibat, takip"Zimmet, ihtilas, irtikâp suçları hakkında açılan kovuşturmalar da bu arada durdurulacak mıdır?" - N. Cumalı
- davacı
isim, hukuk Dava eden kimse, savlayıcı, müddei"Davacının iddialarında hiçbir delil yoktu." - N. F. Kısakürek
- takibat
isim Kovuşturma"Hakkımda takibat yapılacağından korkmayarak size anlatabilirim." - B. Felek
- savcılık
isim Savcı olma durumu, müddeiumumilik
- bitirmeye çalışma
- ileri götürme
- davacı.
- kovuşturma, davacı